Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29912822
Bugün Ziyaretçi :  3805
Aktif Ziyaretçiler :  3805

Gezi Notlarım (3) ÇUBUK GÖLÜ ve GÖYNÜK
 

 
Yok, yok, yook!...Yer yarıldı içine girdi sanki. Pembe çalar saatim yok! Nereye gidebilir? Daha yürüyeni icat edilmediğine göre. Hani ''Yürütülmüş olabilir mi ? '' diye de düşünmüyor değilim ama ''Olmaz Canımm.'' diye , aklıma gelenden utanç duyuyorum. Yatağın altına, komidinin sağına soluna baktım, onu ittim bunu kaktım yok! Fesuphanallah...
 
Şahika'ya sordum, ''Senin zır zır saatinin bekçisi miyim Ben'' deyiverdi. Cevabımı aldım. Şüpheleniyorum, elimde değil. Zırıltısından bıkıp camdan fırlatmış mıdır acaba?
 
Böyle olmayacak. Hemen kapının kulpuna bir kuşak bağlıyorum. O sırada içimden ''Şeytan aldı götürdü, satamadan getirdi'' diye üç kere tekrar ediyorum. Tamamdır, şimdi tez zamanda çıkar ortaya..Bir sonraki geziye kadar bulmam gerek..
 
Gezi deyince; Çubuk Gölü'ne doğru yola çıkmıştık değil mi?
İki yanı sık, yemyeşil ağaçlarla kaplı yoldan ilerlerken birden hava puslanıyor. Yükseğe tırmanıyoruz. Öteleri saran sis yavaşça bizi de kucağına çekiyor. Otobüs de herkes sus pus oluyor. Göl sağ yanımızda beliriyor, ansızın. Muhteşem bir manzara. Kimimiz ayağa kalkıyoruz. Görüntünün güzelliği dil tutulması yaşamamıza sebep oluyor. Derken hareketlenme başlıyor, duracağımız yeri kararlayıp park ediyoruz..
 
Otobüs den inen geri binip çantasından çıkardığı yedek giysisine sığınıyor. Şalıma sarınıp, derin bir nefes alıyorum etrafı incelemeye başlıyorum . Isı düşmüş, mis gibi serin bir hava, Karadeniz kıyısındayız sanki. Bulutlar alçalmış, güneşi ardına atıp, dağları kucaklamış. Uzakta kasabalar hayal meyal seçiliyor. Sağ yamaç da değirmenler var. Masal kitabının resimleri arasına mı düştüm acaba? Rüya gibi bir yer burası, bir şekilde hatırladığım ama nereden derken; bir dizi filme plato olan göl olduğunu anımsıyorum. Gölün yüzeyi durgun ve koyu renk. Müthiş bir sessizlik var.
 
Vizördeki Hayatlar çekimlere başlamış bile…Engin Bey bir gurup arkadaşla en iyi tripot kurulacak yer araştırmasına girmiş. Bir gurup ilerde ki iskeleye giden yolda yürüyor. Acıkanlar ufak atıştırmalarla enerji kazanma telaşında..Öyle bir sessizlik var ki, bizim seslerimizi de yutuyor. Sadece sert esen rüzgarın dallara değdiğin de çıkarttığı hışırtı duyuluyor. Şahika göl kenarından çekim yaparken Ben de sağ yamaç da ki yel değirmenlerini pozlamayı tercih ederek o yana doğru yürüyorum. Tırmanışa geçtiğimde Çoban Mehmet dede ile karşılaşıyorum..Arkadaşlara poz verirken bir yandan da hayat hikayesini anlatıyor. ‘’Kızım ben yalnızım, Hanım öldü. Yalnızlık Allaha mahsus, evlenmek istiyorum’’ diyor. Tatlı dilli, üstü başı tertemiz ve nur yüzlü bir adam. Kemal arkadaşım beni çekmek isteyince ‘’Evladım bizi beraber çek ‘’ diyor. Kemal deklanşöre basıyor. Mehmet Çobana veda edip,yukarı yürüyorum. Tepeden bakış ayrı güzellikte. Sonra ben ve Güner iskele üstünde figür olarak karelerde yer alıyoruz. Bir ara dengemi kaybedip göl sularıyla sarmaş dolaş olma durumundan kendimi zor kurtarıyorum. Rüzgar sertleşiyor, üşüdüğümüzü fark ediyoruz, toplanıyoruz. Çubuk Gölü kenarında ki ‘’mutluluk’’ fotoğrafımızla gezimizin bir bölümünü daha geride bırakıyoruz. Burayı ilerde bir tarih de tekrar ziyaret etme kararı alıyoruz.
 
Çay molası veriyoruz. Bu kez Engin Beyin annesinin mutfağının tadına bakma şansımız oluyor. Cevizli kek ve peynirli börek eşliğinde tavşan kanı çaylarımızla içimiz ısınıyor. Herkes geziden memnuniyetini dile getiriyor. Uyumlu bir gurupla yapılan sorunsuz gezinin son durağı olan Göynük Kasabasına doğru yola çıkıyoruz.
 Hava kararıyor. Çubuk gölüne giderken önünden geçtiğimiz, ilçenin simgesi olan Saat Kulesi bu kez pırıl pırıl ışıklandırılmış haliyle dağın üzerine kurulmuş tüm ihtişamıyla bizi karşılıyor. En eski Osmanlı yerleşim merkezlerinden ( 1323 de Ertuğrul’un yakın dostu, Samsa Çavuş tarafından alınmış) biri olan Göynük de ki Zafer Kulesi, 1922 de Sakarya Meydan savaşı anısına ; Cumhuriyet döneminin ilk Kaymakamı Tarafından yaptırılmıştır. 2001 de yanmış ve aslına uygun olarak tekrar restore ettirilmiştir. Kule sekizgen temel üzerine oturtturulmuş, altıgen planlı, sivri kubbeli bir yapıdır. Her üç katında da çepeçevre birer balkon bulunur. Tarihi konakların yer aldığı vadiye hakim bir tepe üzerindedir. Göynük’ün orta yerinden bir dere akmaktadır. Merkez de asırlık , devasa ( siz deyin 100 ben deyim 200 senelik) çınar ağacı, tarihi çeşme, çay bahçesi ve büyücek bir Pazar yerine gölgelik yapmaktadır.
 
Dönüşe geçiyoruz. Gece yarısından önce evlerimize ulaşamayacağımızı biliyor, mutlu bir yorgunlukla koltuklarımıza yayılıyoruz..Yol boyunca fotoğraflara bakılıyor, kritikler yapılıyor, bilenler bilmeyenlere yol gösteriyor. Makine ayarları yapılıyor. Kimisi hayıflanıyor, iyi çıkmayan pozlara; kimisi güzel pozlar yakaladığına seviniyor. Kamera ve mercekler üzerine bilgi alışverişleri yapılıyor. Bir sonraki gezinin planları yapılıyor. Yeni kurulan dostluklar yanımıza kar kalıyor.
 
Vizördeki Hayatlar Gurubu kurucuları Aylin Erözcan ve Engin Basa’ya bize böyle güzel bir gezi hazırladıkları ve son derece güzel ağırladıkları için teşekkür ederek veda ediyoruz.
 
Merak ettiğinizi hiç sanmıyorum ama yine de yazayım. Daha saatimi bulamadım. Aslında rengi fıstık yeşili olanı da çok beğenmiş, hangisini alacağıma zor karar vermiştim. Gidip yenisini alayım bari.
 
Nasıl gidilir diye soranlara..
İstanbul, İzmit, Adapazarı’na kadar otobandan, Bilecik, Eskişehir istikametine dönerek 28 km yol alıp Geyve-Taraklı yol ayrımından, 60 km sonra Göynük..İstanbul,Harem- Göynük 230 km.
Geyve-Taraklı yol ayrımından, Aksu köyü yanından geçince Taraklı İlçesi. İstanbul-Taraklı 2 saat.
Göynük’den Mudurnu yönüne devam ederken sola sapıp, 6 km sonra Seki-Gölbaşı ayrımından sağa dönülünce Çubuk Gölü…
 

Ekleyen:  Harika ÖREN
Tarih:  19.9.2011
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Harika ÖREN Yazıları
İnsanlığın Kırmızı ÇizgileriHarika ÖREN [ 18.10.2023 Devamı
Tersane İstanbul’da Sanat Rüzgarları EstiHarika ÖREN [ 12.10.2023 Devamı
Begonvil Gölgesinde AdalarHarika ÖREN [ 11.9.2023 Devamı
30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsunHarika ÖREN [ 27.8.2023 Devamı
BABALAR; Sevgi Dolu Çocuklar YetiştirinHarika ÖREN [ 18.6.2023 Devamı
20. Yüzyılın Büyük AşkıHarika ÖREN [ 12.5.2023 Devamı
Geleceğimizi belirleyeceğimiz ANNELER GÜNÜHarika ÖREN [ 12.5.2023 Devamı
20. Yüzyılın Büyük AşkıHarika ÖREN [ 8.5.2023 Devamı
CACA Oyunu Caddebostan Kültür Merkezi’nde Harika ÖREN [ 7.5.2023 Devamı
20. Yüzyılın Büyük AşkıHarika ÖREN [ 7.5.2023 Devamı
ENGEL TANIMAYAN VAKIF ve OTİZMHarika ÖREN [ 2.4.2023 Devamı
Çiçekli Badem AğaçlarıHarika ÖREN [ 24.3.2023 Devamı
Zihin özgürlüğüne kilit vurulamaz!Harika ÖREN [ 12.3.2023 Devamı
Evdeki bulgurdan olmak Harika ÖREN [ 5.3.2023 Devamı
Geleceğini KaybetmekHarika ÖREN [ 26.2.2023 Devamı
Sabırla, Köklerimizden Yeniden Doğmak!Harika ÖREN [ 19.2.2023 Devamı
Tedbirde Kusur Kadere İftiradır!Harika ÖREN [ 12.2.2023 Devamı
Puantiye PrensesiHarika ÖREN [ 15.1.2023 Devamı
GELECEĞE YÜRÜMEK...Harika ÖREN [ 8.1.2023 Devamı
YEMİNİMİZ VAR HAYAT!Harika ÖREN [ 2.1.2023 Devamı
2023’e doğru…Harika ÖREN [ 26.12.2022 Devamı
En ulu sevgi; insanlık sevgisidirHarika ÖREN [ 10.12.2022 Devamı
Yaşam Hakkı!Harika ÖREN [ 3.12.2022 Devamı
Sonbahar RüzgarlarıHarika ÖREN [ 27.11.2022 Devamı
İklim aktivistlerinden tarihi eserlere saldırıHarika ÖREN [ 20.11.2022 Devamı
Yeni Nesil KütüphanelerHarika ÖREN [ 15.11.2022 Devamı
CUMHURİYET’E SEVDALIYIZHarika ÖREN [ 10.11.2022 Devamı
Fikir hırsızlığından metaverse dünyasınaHarika ÖREN [ 5.11.2022 Devamı
CUMHURİYET’E SEVDALIYIZHarika ÖREN [ 30.10.2022 Devamı
Yeni fiber teknolojik dünyaHarika ÖREN [ 19.10.2022 Devamı
EKİM’in Hakkını Vermek!Harika ÖREN [ 19.10.2022 Devamı
‘’Anadolu’nun Gelini’’ Eren EyüboğluHarika ÖREN [ 11.10.2022 Devamı
17. Contemporary İstanbulHarika ÖREN [ 24.9.2022 Devamı
Kraliçeler de ÖlürHarika ÖREN [ 13.9.2022 Devamı
Zafer Bayramımızın 100. Yılını kutluyoruzHarika ÖREN [ 28.8.2022 Devamı
Sayfalar : 1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam