KADIN....Evlat’tır, Bacı’dır, Sevgilidir, Yavuklu’dur, Eş’tir, Ana’dır. Kadın en çok ANA'dır. Rahim O'na, eşşiz İlahi Kuvvet tarafından çocuk yapması için verilmiştir. Tohum alır, yetiştirir, vakti gelince ürününü dünyaya getirir. Kadın alır ve verir. Üretir. Erkek sadece verir.
KADIN....Besler, korur, kollar,yemez yedirir, içmez içirir. Kimselere layık göremez, gözü gibi bakar, kıyamaz, tahtını yaptığı evladının bahtını yapma konusunda ise çaresizdir.
KADIN.... Evladı her kapıdan çıktığında Allaha emanet eder; askere yollar Devletine emanet eder. Duası dilinde, hasreti gönlünde, gözü mektubunda yolda; kulağı çalacak telefonun sesindedir.
KADIN....Erkeğini vatani görevine yollarken, gözyaşlarını içine akıtır; kelimelerini ise satır aralarına dudak izini çıkarttığı, parfüm kokulu mektuplara döker. Hasretle beklediği gecelerde renkli kağıtlara en güzel sözcükleri döşenir; moral olsun diye sevdiceğine.
ERKEK….Gururlanır oğluyla ne de olsa soyunun devamıdır. Sünnetinde böbürlenir ‘er ‘ olmuştur. Kızar, kovalar, çatışır da imrenir yaşına. Kıskanır bazen. Askere gönderirken burulur ya belli etmez. Övünç duyar. Haberini kollar, ihtiyaçlarını yollar. Gözünün yaşını saklar.
MEHMET....On binlerden biridir O...Davul zurna ile yolcu edilir ki yapayalnız hissettiği anlarda bununla avunsun. İlk günlerde arkada kalan gözü, yüreği; ilerleyen günlerde tek göz, tek yürek haline gelir.
‘’Güneş bu diyardan bir başka doğar Gururlanın ey analar, sevinin ey bacılar. Her şey Vatan için. Bin canım olsa bin kez veririm yoluna. Vatanım sana canım feda. Ben kahraman Türk askeriyim. Anaların gözyaşı, yıkılan yuvaların ahı, Her şey Vatan için, her şey vatan için. ‘’
MEHMET….Aile kucağından Asker ocağına düşer. Üzülür, ürker ama yalnız değildir. Aynı duygularda yurdun çeşitli köşelerinden on binler; vatan aşkıyla eğitilir, nöbetleşir yek vücut hareket ederler. Hasreti yüreklerine gömer, şafak sayar, telefon sıralarında sabırsızlanır; her gelen mektuba imrenirler.
MEHMET…. Vatandaş uyurken O’nlar sınırları, karakolları bekler. Kavuran sıcak, iç donduran soğuk bazen de rüzgarın dik durmayı engellediği karanlık uzun gecelerde, nöbet saatleri uzarda uzar. O zaman hayallerine sığınır. Karanlık mehtapsız gecelerin en parlak yıldızında sevdasını görür. Esen rüzgar da anasının çorba kokusunu içine çeker. Terleten sıcak da bir yumuşak kucak tadı, yüzüne çarpıp geçen çöpte sevgilinin saçını hatırlar. Gelecek hayalleri kurar. Aklında bunlar ama kartal gözleri geceyi tarar.
MEHMET….Bir gece ansızın kahpe düşman, ateşe tutar..Sinsice bölmek, yıkmak, dağlamaktır amacı. Kirli bir savaşın peşinde koşan densizin ateşi yakar Mehmet’i…Ve tüm ana,baba,bacı,eş,sevgili, çocuk yürekleri. Mehmet sözünü tutmuş VATANI UĞRUNA CANINI VERMİŞTİR.
ANADOLU’mun bağrı ağlayan ANA’dolmuş, alev topu Türkiye’yi yalamış geçmiş, 24 şehidimizin evini yangın yerine çevirmiştir.
TÜRKİYE’nin başı sağ olsun…
ŞİMDİ;
SAYIN CUMHURBAŞKANIM SİZE SESLENİYORUM
Ben bir kadın ve anayım.
ACİL olarak profesyonel bir ordu kurulması için emir vereceğinize,
Yeni yetme tecrübesiz çocuklarımızın kilit noktalara gönderilmesine son vereceğinize,
İstihbarat konusunu ele alıp, daha güçlü bir hale getireceğinize ,
Bu konuda hassasiyetle hareket ederek ateşlenen gönüllere bir nebze su serpeceğinize
YÜREKTEN İNANIYORUM.
BAŞKA ÇAREM YOK!!!!!!.............
|