Yeni yılla birlikte , yeni bir algılama ve yorumlamanın arifesindeyiz…
Yaşamı, Doğayı, İnsanı ve Evreni…
Kendimizi ve Çevremizi yargılamadan bu konuyu halledebilirsek, kimsenin düzeni bozulmayacak…!
Aman efendim, dil sürçerse, gönül de sürçer,
O yüzden dikkatli ve hiç kimseyi kırmadan yazıma devam etmem gerekli,
Başımızın içinde hareketlerimizi kontrol eden ve dış dünyaya ilgimizi uyandıran bir yapı var.
Sebebi muhayyilemiz…
Bu soğuk ve karmaşık görünüşlü yapının işlevselliğine bakınca mükemmel bir koordine ve örgütlenme ile nöronların bilgileri taşıdıkları ve elektriksel bir kurgu ile hafızayı oluşturdukları günün bilinmeyen sorusu değil.
Ve sağ beyin, sol beyin diye ikiye ayrıldığı da bir varsayım,
İncelemelere göre konuşma refleksi sol beyinden idare ediliyor…
Sağ beyin görsel diyalektikte sadece yorumluyor seçici ve ayırt edici bir fonksiyonu var.
Bilimsel bir yansıma olarak doğal olarak algılayabileceğiz konu ise Bilinçlilik.
*Bilinçli olmanın farkında olmakla birlikte değerlendirilmesi biraz daha üst boyutluluk olabilir.
Bir sistem, kendi içinde bir şeyin modeline sahip olursa bu şeyin ‘’bilincine’’ varabilir, ve kendinin bir modeline kendi içinde sahip olursa, ‘’kendi kendinin bilincinde olabilir’’.
Bilinçli olmak ve kendinin bilincinde olmakla ilgili gerçek konulara, bu gibi görüşlerin değindiğine inanmıyorum.
Bir video kamera, kaydettiği sahnelerin bilincinde olamaz; bir aynaya yöneltilmemiş bir video kamera, kendi varlığının bilincinde olamaz.*
Us Nerede?-Yazar Roger Penrose…
Yine yazarın kitabından devam edersek,
Bilinç nerede gereklidir: Sağ Duyu, Değer yargısı, Anlama, Sanatsal değerlendirme,
Bilinç nerede Gereksizdir: Otomatik, Kurallara bilinçsizce uymak, Programlanmış Algoritmik.tanımlamalarda.
Bilinçli yargılarımıza bir çok bilinçsiz etken, örneğin deneyim, içgüdü, önyargı, hatta normal olarak mantığımızı kullanmak gibi etkenler dahil olacağı için, bu ayrımlar daima çok kesin olmayabilir.
Fakat yargılarımız, bilinçli eylemlerimizin dışa vurumudur.
Bu nedenle beynin bilinçsiz işlemleri, algoritmik işlemlere uygun olarak gerçekleşirken, bilinçli işlemleri herhangi bir algoritmayla tanımlanamayacak şekilde gerçekleşir .
Başka söze gerek yok gibi geldi bana…
Duygularımın dile gelebilmesi için bir araştırmanın sonuçlarına bakmam gerektiğini düşündüm…
Söz gümüşse, sükut altındır….
Daha söze dökülmemiş yargılarımız ve hoşluklarımız olabilir…
Bilimin ötesi yalan olacağına göre, söze ne hacet var…
Sevgi ve saygı bir sınırsa eğer….Sevgimdesiniz…
|