Sandro Botticelli (Floransa,1445-1510)
BOTTİCELLİ....Venüs yüzleriyle ünlenmiş, 15. Yüzyıl İtalya’sının en çok beğenilen ''Erken Dönem'' Rönesans ressamlarından biridir.
Sandro Botticelli, tablolarında hep aşık olduğu kadının yüzünü resimler. Bakire Meryem’i de Venüs’ü de aynı kalıptan çıkmış gibidir. Altın sarısı saçlar, fildişi ten, zarafet ve vakur duruş ortak özellikleridir. Kadın suretini ilk defa çıplak, zarif, narin, süslü, şiirsel duruşlarıyla çizer ve pastel renkleriyle ölümsüz kılar.
Botticelli, Filippo Lippi’nin çırağı olduğu dönemde Gotik çağın öğelerini kullanarak, estetiği ön plana çıkarır; naif detaycılığı ile insan vücudunu en güzel oranlarla (olaganüstü), çıplak ve dahası mitolojik hikayeleri anlatarak, büyük boy tuvallerine döker. İlkler daima tepki çeker. O’da tarzını değiştirdiğinde, Papa'dan dini konularda çalışması gerekliliği uyarısını alır. Senyörler Meydanında (İtalya/Floransa'da, tüm önemli konuşma ve olayların yaşandığı ünlü meydan) kendi tablosunu yakarak durumu protesto eder. Din konusunda da eserleri vardır ama o aslında estetik ressamıdır...
Erken Dönem Rönesans’ında verdiği bu eserlerle Olgun Dönem Rönesans’ını doğurur. 65 yıllık ömrünün uzun bir bölümünü Medici ailesinin korumasında geçirir. Sadece Sistine Kilise’sinin fresklerini yapmak için Roma’da iki yıl kalır, yaşamı boyunca Floransa’da yaşar. Yaşlandığında dinsel temalara yönelir.
Floransa'da Galleria degli Uffizi Sarayı bugün Medici Ailesinin kolleksiyonlarını sergiler. Saray Cosimo Medici için ofis olarak kullanılmak üzere, 1560 da Giorgio Vasari tarafından yapılmaya başlanır, 1581 de biter. U şeklindedir. İç avlu Arno Nehri'ne açılır, İki katlıdır.
Nehir üzerinde ki en eski ( T.Gaddi-1345) köprü Ponte Vecchio’dur. Burada kasaplar, demirci ve dericiler bulunur, artıklarını nehire atarlardı. Veccihio Sarayı’ndan Uffizi’ye geçilebilir ve Uffizi’den kapalı çok uzun bir koridorla (Vasari koridoru), Vecchio köprüsü üzerinden, nehrin diğer ucunda ki Pitti Sarayına (Mediciler burada otururlar) gidilebilirdi. Saray erkanı halkın içine karışmadan bu koridordan, konutları arasında yayan veya at üstünde iki saray arasında rahatça geçerdi.
Müthiş bir koleksiyon ‘a sahip Uffizi'nin sadece koridorlarında ki tavan süslemeleri başlı başına sanat eseridir. Dünya’ da ki en eski ve zengin sanat müzesidir. Vasari koridorlarında, Rembrant, Rubens, Hogarth gibi ünlü ressamların kendi portreleri asılıdır. Koridor sadece özel izinle gezilmekte, genel ziyarete kapalı tutulmaktadır.
Uffuzi Sarayının 10-14 numaralı Boticelli Salonu’na girince, sol taraf da ki duvarlara baktığınız da, siyah panolara konmuş, 7 adet devasa tabloyla göz göze gelir ve orada kalırsınız. Kitaplarda gördüğünüz tabloların asılları ile yüz yüze olmak… Şaşkınlıkla ve mutlulukla karışık hafif bir şok sonrası ben, bir sıraya oturdum ve salonun o mistik havasını soluyup sakinleştim. Sonra tek tek her bir tablonun karşısında uzun zamanlar geçirdim. En çok etkilendiğim bu salon oldu.
’’ Venüs’ün Doğuşu’’n da (180/280) güzellik tanrıçası, bir deniz kabuğunun üstünde durmaktadır. Çıplaktır. Zephyrus ( Rüzgar tanrısı) ile Aura (esinti) üfleyerek rüzgar yapar ve O’nu Ege Denizinden Roma’ya sürüklerler. İlkbahar Horası kıyıda üstünü örmek için karşılar. Boticelli bu tablosun da mitolojiden öykülenerek Venüs, bahar, estetik, güzellik, kumaş işleme (ilk defa) baharın güzelliği ile bir baş yapıt çıkarmıştır. Çıplak Venüs, orman-deniz dengesi, fevkalade anotomik figürler ile dünyada sembol haline gelmiş bir yapıta imzasını atmıştır.
Sandro Botticelli’nin, Medici ailesi için yaptığı ’’İlkbahar’’ konulu eserinde, (203/314-pano üzerine tempera)Venüs giyiniktir. Üç çok güzel kadın figürü şeffaf kostümlerle ormandan çıkarlar, ayaklarının altında çiçekler ( ilk defa çiçek görürüz) vardır. Son derece bilinçli çizilmiş, ifadeli el ve ayak hareketleri, figürlere şiirsel bir zarafet katar. Zephyrus (batı rüzgarı), peri Chloris’in peşindedir. Elini değdirerek O’nu Flora’ya (çiçekler tanrıçası) dönüştürür. Figürler Bahar’ın aşk ile bağlantısını simgeler. Tablonun ortasında ki Venüs, tinsel aşk (üç güzeller )ile tensel aşk (Zephyrus’un Chloris’i tacizi) ı anlatan iki konuyu birbirinden ayırır. Hermes (tanrıların habercisi)elinde kanatlı yılanların sarıldığı bir asa ile bulutların Bahar’ı gölgelemesine mani olmaktadır. Üç güzellerin solunda yer alır. Venüs’ün hemen başının üstünde aşk tanrısı Eros’u görürüz. Tabloda yer alan dokuz figür de klasik mitolojiden alıntıdır. Antik çağ İlkbahar kutlamasını tasvir etmektedir.
Salonun sağ tarafında da hocası Filippo’nun Meryem ve İsa konularını işleyen, devasa 10 adet tablosu yer alır. Filippo Lippi yenilikci bir Floransalı, rahip ressamdır. (1406-1469) Prato Katedralinde ki freskleri en güzel yapıtlarıdır. O’ da hep aynı kadın portresini resmetmiştir.
Botiçelli'nin en ünlü tabloları, Venüs'ün Doğuşu , Kahinlerin Tapınması, İlkbahar, İlahi Komedya'dır...F.Lippi, A.Pallolaiolo, ve Verrocchio'dan ders almış, 1470 de ilk tablosuyla ünlenmiş, 25 yaşında Floransa'nın baş ressamı olmuştur.
|