Buram buram sanat kokan, gönlü genç, kendi genç , güler yüzlü insanların yaşadığı mutlu bir kent Eskişehir. 24 saati dolu dolu yaşayan…
2011 yılı Haziran ayında iki günlüğüne ziyaret ettiğim bu kenti çok sevdim. O günlerde başvurusunu yaptığım solo sergi açılışımı, 21 Nisan 2012 Cumartesi günü, saat 16.00da; konuklarımla, sade bir kokteyl ile yaptık. Vivaldi valsleri eşliğinde, sanatsever gönüllerle, yağmurlu bir Eskişehir öğleden sonrasını sanatın hayatımıza kattığı heyecanlı tadın keyfine vararak, güzel saatler paylaştık.
Sergi başlangıcımın 23 Nisan Ulusal egemenlik ve Çocuk Bayramı şenlikleri açılışına denk gelişi, benim için sürpriz oldu. Çocuklarımızın çoşkusuna, ben de sanatımla eşlik etmekten büyük mutluluk duydum.
Sergi açılışımı onurlandıran Tepebaşı Belediye Başkanı Dnt. Ahmet Ataç ile önce sanat üzerine, sonra da artık tüm dünya çocuklarının bayramı olan 23 Nisan etkinlikleri üzerine bolca sohbet etme imkanı bulduk.
20 Nisan da, Eskişehir'de Tepebaşı Belediye Meclis Salonunda çocuklarımızın katılımıyla başlayan şenlik, 21 Nisan da, Atatürk resimli tişortları ve balonları ile çoşku dolu çocuklarımızın, özgürlük balonlarını havaya salışları, sergi açılışları ve kortej yürüyüşleri ile mükemmel bir şenliğe dönüştü. Ayrıca Ankara ve Eskişehir'li 65 Vos-Vos meraklısının, rengarenk arabalarıyla bir araya gelerek, attıkları şehir turuyla şenliğe yaptıkları katkı unutulur gibi değil.
Atölyeler (Seramik, baskı-resim,resim, lületaşı, maske yapım, cam) üç gün boyunca aktif olurken; sergiler gezildi; etkinlikler( tasarım treni, dilek ağacı, organik resim, inorganik anatomi, seramik hayvan heykelleri, kitap kardeşliği projesi) devam etti, çocuklarımız unutulmaz bir 23 Nisan yaşadılar. Aileler çocuklarının çoşkusuyla mutlu oldular.
Benim en çok ilgimi çeken ''Sukurusu Sergisi'' oldu. Sukurusu Uygulama Merkezi, Tepebaşı Belediyesi bünyesin de kurulmuş, bir el yapımı kağıt atölyesinde; atık kağıtların bir kısmının geri dönüştürülerek, el yapımı ürünler haline getirilmesi işlemi oluyor. Böylece eğlenceli ve eğitici etkinlikler düzenlenerek, çocuklarda geri dönüşüm bilinci geliştiriliyor.
Ve en çok etkilendiğim proje ise, Kitap Kardeşliği Projesi oldu. Çağdaş yaşamı Destekleme Derneği gençleriyle, ilköğretim düzeyinde ki kitaptan yoksun çocuklara bu projeyle kitap temin edildi ve kitapların içine yazılan iletişim adresleri yoluyla çocuklar arasında iletişim ağı kuruldu. Tam da kitap okumanın internet ve televizyon karşısında pes etmek üzere olduğu zamanımızda böyle bir projenin önemini göz ardı etmek mümkün değil.
22 Nisan’da Zübeyde Hanım Kültür Merkezin’de yapılan dans gösterileri, piyano resitali, mini gitar konseri ve çocuk ve Gençlik Korosu konseriyle, çocukluk günlerime geri döndüm. Yüreğim, pır pır etti, çocuk olmak istedim. Onların arasına karışarak çok gerilerde kalan çocukluğuma yeniden sahip olma hevesiyle duygularım karmakarışık oldu. Yaşaran gözlerimi saklamaya gerek görmeden katıldım aralarına…
23 Nisan Pazartesi günü ise heyecan dorukta idi. Yaşayan tarih, öncü kadınlarımızdan Sümerolog Muazzez İlmiye çığ Eskişehir’e gelecek ve ‘’Cumhuriyetin kazanımları üzerine’’ söyleşi yapacaktı.
‘’Sarışın Bir Kurt’’ isimli özel koleksiyon fotoğraflarından oluşan Atatürk Fotoğrafları sergisini; Bel. Bş. Dnt. Ahmet Ataç ile birlikte açan M. İlmiye Çığ, yoğun bir ilgiyle karşılandı. Kendisiyle, tanışma, sohbet etme ve söyleşisini dinleme fırsatı bulduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum.
Özgürlüğün de, eşitliğin de, adaletin de dayanak noktası ULUSAL EGEMENLİKTİR…Demiş, M. Kemal Atatürk. Ve, ben , anne ve anneanne olarak tüm dünya çocuklarına bayram hediye eden ilk ve tek Önder’in devrimlerine sahip çıkacağıma, o gün Eskişehir’de binlerce çocuğun arasında; gözlerim yaş dolu, bir kez daha yemin ettim.
|