Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29944877
Bugün Ziyaretçi :  18811
Aktif Ziyaretçiler :  13522

ÖZLEM-EK
 
Bir erkek ve bir kadın. Erkek araba kullanıyor, kadın yanında oturuyordu. Çok bildik, çok yaşanmış bir fotoğraf karesi gibiydiler. Görünüş de sessizdiler oysa ikisininde yürekleri dile gelmişti.
Erkek, hayatını kendi şekillendirme gayretinde bulunmuş ve son senelerde bunu yapabilmişdi. Artık hayatın ona getireceklerini beklemeden, dolu dolu yaşamayı deniyordu. Yaşamın kolaylık ve zorluklarını kanıksayarak; aksayanı onarıp zorun üstesinden gelerek yaşamayı öğrenmişti. Vermeyi seviyordu. Almayı biliyormuydu? Hiç bencil olamadı.. Zamanı keyifle tüketmenin hafifliğini yaşamaktaydı. Özgür ve huzurlu.
Direksiyona hakim elleri kasıldı, yanındaki kadına göz ucuyla baktı. Kadının yüzü yüreğini ele vermiyordu. Rahat görünüyordu, gerçekten rahatmıydı? Anlayamadı.
Birliktelikleri süresince hep açık olmuştu. Kendini yeterince tanıtabilmiş, anlatabilmişmiydi? Bilemiyordu. Birden uzanıp elini tutmak isteği duydu. Geçen günlerde olduğu gibi, tutmak; tenini avucunda hissetmek istedi. Yapamadı. O'na gitme dememeliydi, serbest bırakmalıydı.
Kadın aniden telaşla çantasını karıştırmaya başladı. Aradığını bulamıyordu, her kadın gibi...
Erkek gülümseyerek:
''Birşey mi kaybettin?'' diye sordu.
Başını hayır anlamında iki yana sallayan kadın:
''Yoo'' diye cevapladı. ''Sadece biletimi kontrol etmek istedim.''
Okşarcasına, boynundaki fularını düzeltti. Açık camdan üfüren rüzgarın savurduğu saçlarını tutarken sordu :
''Yaz için bir program yaptın mı?''
Ne diyeceğini bilemediğinden, laf olsun diye.
Erkek:
''Hayır, henüz değil'' diyerek soruyu savuşturdu. Bu gerçekti. Kadını yolcu edeceği andan sonrasını hiç düşünmemişti. Planı yoktu.
Kadın, gergin, kısa bir kahkaha attı. Sinirliydi aslında.Verdiği kararı sorgulamak istemiyor ama içindeki sıkıntının nedenini de bir türlü çözemiyordu. Gözlerinin birbirini tuttuğu anları hiç bir şeye değişmeyeceğini biliyordu. Dar zamanlarda yaşanmış paylaşımlar daha önce görmediği, bilmediği güzellikteydi. Yine de onları şimdiden, geriye doğru itivermişti. Hayatla böyle başa çıkıyordu. Sızlayan yaralarını hep bu mantıkla anı sandıklarına kapatır, üstüne ağırlığını vererek oturmayı denerdi. Bu sefer ne kadar başarılı olabilecekti?
Fiziksel, zihinsel, ruhsal dengesini böyle korumaya çalışıyordu. İnsan olmak zordu. İnsanca yaşamayı sürdürmek, doğru kararlar alabilmek daha da zor. Tecrübe? Ne kadar işe yarayabilir di ki? Üstelik bu konularda hiç tecrübeli değildi. Çok yeni, özel, enerjisi yüksek duygularla karşı kaşıya idi.
Uzun bir zaman sonra ilk kez duygularına söz geçiremez olduğunu görmek ürkütücüydü. Sarsılmıştı. Toparlanması zaman alacaktı. Bunları paylaştığında erkek:
''Fazla düşünme! Buna ikimizinde ihtiyacı vardı. Hayatı fazla ciddiye almamak gerek'' demişti. O'da çok zaman önce hayatı ciddiye almayı bırakmıştı zaten. Gitmesi gerektiğini biliyor ama ayakları tarafından geri çekiliyordu. Bu neydi peki?
İçinden erkeğin elini tutmasını diledi, geçen günlerde ki gibi. Parmaklarını avuçlarının içinde hissetmek istedi. Sıkıntıyla vites değiştiren ele gitti gözleri.
Hayatını hep kendi ayakları üzerinde durarak yaşamak zorunda kalmış kadınlardandı. İç huzurunu, günün aydınlığını, üretmeye ayırarak koruyabilen bir ruha sahipti. Hoşgörülü, sevecen, hayatı eğlenerek yaşamayı seven bir kişiliği vardı. Sade ve abartısız, huzur bulduğu bir yaşamın içindeydi.
Peki ne değişmişti? Yalnızlık dilerken ve bulduğunu zevkle tüketirken şimdi yalnızlık neden gözüne bu kadar kara gözükmeye başlamıştı?
Alışmıştı. Erkeğin dostluğuna, ilgisine, sevgisine; yanıbaşında sesini duymaya, O'nunla paylaşmaya, yakınında olduğunu bilmenin huzur ve güvenine....İçten samimi gülüşüne, sadelik ve özgüvenine; erkeğin kokusuna alışmıştı.
Yola çıkmıştı, gidiyordu.
Aniden koltuğunda doğrularak, döndü ve sordu:
''Gel desem gelirmisin?''
Gaza yüklenip, vites büyüten ve hızla kırmızı bir arabayı sollayan erkek, hiç düşünmeden:
''Geleceğim'' dedi. Gülümsedi ve yola bakmaya devam etti.
 Açık camdan giren rüzgar, kadının parfüm kokusunu, erkeğin aldığı nefese karıştırdı.
Erkek bir tuhaf hissetti kendini. '' Geleceğim'' demişti. Hemde hiç düşünmeden.
Sustular. Yol boyunca bir daha konuşmadılar.
Hava alanı parkında, erkek kadının bavulunu bagajdan indirdiğinde kadın:
'' Hayır ''dedi.''İçeri gelmeni istemiyorum. Beni yolcu etme.''
Erkek şaşkın, durakladı:
''Nasıl istersen ama neden?'' diye sordu. Gözleri gölgelenmişti.
Kadın, içindeki emsalsiz hüznü bastırarak:
''Sebebi yok, sadece böyle olmasını istiyorum '' dedi.
Erkeğe yanaştı. Gözgöze geldiler. Kalplerinin çoşkulu atışlarını saklamak istercesine sıradan insanların yaptığı gibi vedalaştılar.
Kadın geri çekildi. Fuları zarif bir el hareketiyle kendi boynundan çözerek, erkeğin boynuna doladı. Yanağını yanağına dayadı. Teninin sıcağını içine çekerek, kulağına usulca fısıldadı:
''Bu sende kalsın.'' Birbirlerine sarıldılar. Kısa bir an.
Kadın aceleyle erkeğin kollarından sıyrılıp, bavulunu sapıdan kavrayarak sürümeye başladı. Erkek ardından bakakaldı. Yüreği sıkıştı. Midesinden, boynuna doğru bir sıcaklık yükseldi. Farkında olmadan ''Ah'' diye inledi ve bir anda kendine gelip, kadının ardından:
''Vardığında beni ara lütfen! ''diye seslendi.
Kadın arkasına dönerek durdu ve el salladı.
O an özlem tüm kollarıyla ikisini de engin bir deniz gibi kuşattı.
Beklemek.
Geleceğini beklemek.
Çağrılmayı beklemek.
Her telefon melodisine, her mesaj tınısına, koşarak ulaşmak...O mudur ? diye.
Aslında sevmek, beklemek demek değil midir?
Ve özlemle beklemek...
 

Fotoğraf: Şahika Öner
Ekleyen:  Harika ÖREN
Tarih:  4.6.2012
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Harika ÖREN Yazıları
İnsanlığın Kırmızı ÇizgileriHarika ÖREN [ 18.10.2023 Devamı
Tersane İstanbul’da Sanat Rüzgarları EstiHarika ÖREN [ 12.10.2023 Devamı
Begonvil Gölgesinde AdalarHarika ÖREN [ 11.9.2023 Devamı
30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsunHarika ÖREN [ 27.8.2023 Devamı
BABALAR; Sevgi Dolu Çocuklar YetiştirinHarika ÖREN [ 18.6.2023 Devamı
20. Yüzyılın Büyük AşkıHarika ÖREN [ 12.5.2023 Devamı
Geleceğimizi belirleyeceğimiz ANNELER GÜNÜHarika ÖREN [ 12.5.2023 Devamı
20. Yüzyılın Büyük AşkıHarika ÖREN [ 8.5.2023 Devamı
CACA Oyunu Caddebostan Kültür Merkezi’nde Harika ÖREN [ 7.5.2023 Devamı
20. Yüzyılın Büyük AşkıHarika ÖREN [ 7.5.2023 Devamı
ENGEL TANIMAYAN VAKIF ve OTİZMHarika ÖREN [ 2.4.2023 Devamı
Çiçekli Badem AğaçlarıHarika ÖREN [ 24.3.2023 Devamı
Zihin özgürlüğüne kilit vurulamaz!Harika ÖREN [ 12.3.2023 Devamı
Evdeki bulgurdan olmak Harika ÖREN [ 5.3.2023 Devamı
Geleceğini KaybetmekHarika ÖREN [ 26.2.2023 Devamı
Sabırla, Köklerimizden Yeniden Doğmak!Harika ÖREN [ 19.2.2023 Devamı
Tedbirde Kusur Kadere İftiradır!Harika ÖREN [ 12.2.2023 Devamı
Puantiye PrensesiHarika ÖREN [ 15.1.2023 Devamı
GELECEĞE YÜRÜMEK...Harika ÖREN [ 8.1.2023 Devamı
YEMİNİMİZ VAR HAYAT!Harika ÖREN [ 2.1.2023 Devamı
2023’e doğru…Harika ÖREN [ 26.12.2022 Devamı
En ulu sevgi; insanlık sevgisidirHarika ÖREN [ 10.12.2022 Devamı
Yaşam Hakkı!Harika ÖREN [ 3.12.2022 Devamı
Sonbahar RüzgarlarıHarika ÖREN [ 27.11.2022 Devamı
İklim aktivistlerinden tarihi eserlere saldırıHarika ÖREN [ 20.11.2022 Devamı
Yeni Nesil KütüphanelerHarika ÖREN [ 15.11.2022 Devamı
CUMHURİYET’E SEVDALIYIZHarika ÖREN [ 10.11.2022 Devamı
Fikir hırsızlığından metaverse dünyasınaHarika ÖREN [ 5.11.2022 Devamı
CUMHURİYET’E SEVDALIYIZHarika ÖREN [ 30.10.2022 Devamı
Yeni fiber teknolojik dünyaHarika ÖREN [ 19.10.2022 Devamı
EKİM’in Hakkını Vermek!Harika ÖREN [ 19.10.2022 Devamı
‘’Anadolu’nun Gelini’’ Eren EyüboğluHarika ÖREN [ 11.10.2022 Devamı
17. Contemporary İstanbulHarika ÖREN [ 24.9.2022 Devamı
Kraliçeler de ÖlürHarika ÖREN [ 13.9.2022 Devamı
Zafer Bayramımızın 100. Yılını kutluyoruzHarika ÖREN [ 28.8.2022 Devamı
Sayfalar : 1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam