Zamansız bir çırpınışın içinde kalmıştık, boğuluyorduk…
Bir çıkış yolu arıyorduk , bazende birbirimizden kaçıyorduk..
İmkansız gibi görünen ama mümkün olduğunu bilecek kadar da biliyorduk "bizi"…
Biz diyorum çünkü;
Hiç ayrı düşünmemiştim ikimizi…
Zaman akıp giderken sen ben oldun, bende sen oldum…
Biliyorsun değil mi ?
İçinde yaşattığın çocuk şimdi sokakta oyunlar oynuyor
Karşı camda duran arkadaşına gülücükler saçıyor…
Onu da bu güzelliği yaşaması için davet ediyor..
Tarifi imkansız bir duygu bu sanki,
Sanki sen hiçbir kalıba girmemiş aşk kırıntısı,
Sanki ellerimi uzattığımda büyüleneceğim huzur,
Sanki sen "Ben" sin…
Bugün bir diğerinden farklı…
Benliğimin içi içine sığamadı ve taştı yine…
İçimde büyüttüğüm sen, bugün her yerdesin, her şeysin…
Her dizem sen kokuyor bugün…
Ne olacak demeden yaşıyorum seni, neden demeden
Seni yaşamak için çok nedenim var çünkü;
Sen bensin, ben de senim…
Bazen alakasız bir yerde dalıp gülüşlerimsin,
Bazense başımı yastığıma koyduğumda kokunu içime çekişimsin.
Onca zorluk içinde derince içime çektiğim "nefesimsin"…
Tenin tenime değdiğinde hissettiğim huzursun bugün
Bugün her şeysin, her şeyimsin…
Çünkü,
Sen bensin…
Ben de senim…aykut ÖZcan…
Bugün; sözlerin kuş olup uçtuğu, çiçeklerin dillenip renk renk şakıdığı, ağaçların meyveye durduğu ,bülbülün güle koştuğu, mutluluk ve neşenin tüm ruhu sardığı, insanın insanlığından dem vurduğu, ve ilahi bir gücün gelip Türk ULUSUNU kutsadığı büyük ve anlamlı bir gün…
Hiç kimsenin ne, neden, nasıl gerçekleşti demeden büyük ve yüce bir ruhun gücüyle ve önderliğiyle talana ve zapt-u rapta son verdiği büyük zafer günü…
30.ağustos 1922…
90 yıl önce idrak aşamasına ulaşan ,özgürlük ve aydınlanma gün’ ü,
İşte o gün muvaffakiyet tüm evrensel anlamda ve açılımda Türküm diyen ve ‘’yurtta sulh , cihanda sulh’’a inanan gerçek ve hakiki insanlığın oldu.
Saygıyla ve Sevgiyle eğiliyoruz…
|