Seni hep yazmak anlatmak, anılarda ölümsüzleştirmek istedim. Ama her defasında benim ellerimden önce kalemim titredi.
.
Seni anlatacak ,yazacak o kadar cok şey vardiki, ne kalemim nede sayfalar yeterdi.
Sen benim can yoldaşım, sadık dostumdun yanlızlığımı paylaşdığım.
Üzüldüğüm de ağladığım da benimle gözlerinle konuşur ne olur üzülme ağlama der gibi bakardın gözlerime teselli sunardı gözlerin yüreğime.
Senin gidişinle bir başka yanlızlık, boşluk oldu hayatımda.
Ne kadar cok doldururmuşsun oysa kimsesizliğimi, yanlızlığımı.
Her kapının zili caldığında sen herkezden önce ses verir kapıya koşardın. Şimdi kimse kapıya koşmuyor ses vermiyor.
Gelen ayak seslerine senin gibi kimse coşmuyor.
Evim, evimiz bir başka sessizliğe büründü.
Çogu geceler hala ayak seslerini duyarım,nefes alışlarını hissederim.
Bu sabah yine her zamanki gibi yürüyüşüme cıktım, seninle gezdiğimiz yerlerde dolaştım.
Seni hatırlamamaya çalışırım her defasında, çünki acı verir o ansızın gidişin beni sensizliğe terk ettiğin gün düşünce aklıma.
Kimse seni bana sorsun hatırlatsın istemem, gözlerim dolu dolu olur boğazım düğümlenir yüregime sanki bir ok saplanır seni bana sorsunlar,hatırlatsınlar istemem.
Ama bu sabah olan oldu, her sabahki gibi çıktığım yürüyüşümde yol üstünde karşımda oturuyordun, evet evet sen sendin, sendin sanki.
Bu mümkün değildi aslında sen gelemezdin geri dönemezdin ki.
Ama karşımda oturan sendin, senin bakışların, senin yüzün hatta oturduğunda senin titreyen gövden.
Olduğum yerde dona kaldım, sana bakıyorum karşımdasın, bu mümkün değil olamaz diye haykırıyordu sol yanım.
Sana dokunmak istedim başını ellerime alıp yüzünü koklamak istedim.
Ama biliyorum ki o sen degilsin, değildin .
Birden hatırlamak istemediğim o acı gün geldi aklıma, tekrar o günü bir filim şeridi gibi, vedalaştığımız günü seyretmeye başladım.
Allahım çok acı çok.
Beni bırakıp gidecektin , bunu sende biliyordun bende biliyordum, kabullenemiyor dum ama gideceğini.
Sıcacık bir o kadarda bitkin bedenini almıştım kollarımın arasına, gözlerimin derinliklerine bakıyordun beni affet dercesine.
Ne olur bırakma beni, beni yanlız sensiz koyma gitme gitme ne olur diye yalvardım, yüzünü kokladım öpücükler kondurdum.
Beni affet sana bu acıyı vereceğim için bağışla beni üzgünüm der gibi bakıyordun gözlerime, sanki ne olur üzülme gitmeliyim diyordu bakışların.
Bir daha yalvardım sana gitme ne olur gitme, koyma beni sensiz hiç hazır deyilim ki gitmene, ben sensiz ne yaparım ,sen benim can yoldaşım, kader arkadaşımsın beni sensizliğe,yanlızlığa terk etme gitme.
Gitme gitme bırakma beni.
Affet beni ne olur üzülme der gibi veda ediyordun.
Gideceğin beni bırakacağın kesindi artık.
Bana en son bir vazife kalıyordu, beni affetmeni istemek.
Sarıldım boynuna son kez, ne olur affet beni hakkını helal et, beni bağışla ben sana iyi bir anne olamadım.
Ne olur affet, affet.
Çok iyi biliyordun beni asla yalayamaz, burnunu bana dokunduramazdın, ben sevmiyorum derdim sana. Son nefesinde bile sadece gözlerinle konuğup, dilini ağzının içinde yuvarlıyordun yinede beni yalamamak için .
Ne kadar acı, ne acı Allahım.
Son vedalaşmamız, senin acılı, üzgün bana veda edişin ne hafızamdan, nede gözlerin gözlerimden silinmiyor
Kliniğin bahçesindeki benim feryadım hayır gidemessin beni bırakamassın, hala kulaklarımda çınlıyor kendi feryatlarım.
Biliyor musun sana olan sevgimi özlemlerimi dile getirdigimde bana hala deli gözüyle bakıyorlar.
(Manyakmıdır ne üzülecek başka şey bulamamış bir köpeğin ardından hala bir insandan bahseder gibi bahsediyor) diyorlar.
Sen bir insandan daha yakın sadık bir dosttun, bir insandan cok duyarlıydın, evimizin neşesi idin. Yanlığımı paylaşan tek sadık dostum senmişsin meğer.
Şimdi çok ama çok yanlızım, her sabah ve akşamları sensiz yürüyorum aynı yollarda, sözüm ona alışmaya çalışıyorum yokluğuna.
Seni hatırlatacak anılardan uzak durmaya çalışıyorum, calışıyorum da olmuyor inanki olmuyor.
04/06/2009. Bielefeld
YILLAR GEÇMİŞ OLSADA
Hala gözlerimde saklıyorum vedaya son kez bakan bakışlarını.
Biliyorum duyuyor ve anlıyordun, ne olur gitme yalvarışlarımı.
Sana iyi bir Anne olamayışımın hakkını dilenirken senden
Ne olur sakın üzelme dercesine gözlerin konuşuyordu gözlerimle.
Seni hatırladıkça bu gün ki gibi, hala kulaklarımda yankılar
Kiliniğin bahçesindeki gökyüzünü parçalayan acı feryatlarım
Senin için dudaklarımdan dökülemeyen, son kararın onayı
Taş gibi bağrımı oturmuş olsada, unutmadım sancılara kıvrandığımı
Yıllar geçmiş olsada aradan, inanıyorumki duyuyorsun beni şu an
İnan buna bitanem, ilk aşk, ilk göz ağrısı misali senden sonra gelen
Adını aşkım koyduğum yeni ferdimizi saramadım senin yorganına
Onun gözlerine baktıkça, seni görüyorum gözlerinin derinliklerinde
.
Nevin Işık
|