Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29911682
Bugün Ziyaretçi :  2647
Aktif Ziyaretçiler :  2647

ERKEKLER KADINLAŞIYOR!
 
Kadınlaşan erkekler ve erkekleşen kadınlar dünyasında yaşamaya başladık.
Son zamanlarda duyduklarım, gördüklerim ve yaşadıklarımdan yola çıkarak bu karara vardım. Erkekler kaçıyor, kadınlar kovalıyor. İtirazı olan var mı? İtirazı olan önce beni bir dinlemeli diyorum.
İşini bilen yurttaşlarım ''Anı yaşa'' söylemini hemen Türk işi bir uygulamaya dönüştürerek, süratle bu tamlamanın içini boşaltıverdiler. İleriyi geriyi düşünme, geçmişi geleceği boş ver; söz kümesiyle eş tutarak, yola çıktılar.
Her ne kadar SeekingArragement.com isimli sitenin yaptığı araştırmalar, Avrupa'nın en çapkın erkeklerinin İngiltere'de olduğunu söylese de Türk erkeklerinin çapkınlığıyla boy ölçüşmeleri zor. Ve, şimdi kadınlar da açıktan açığa çapkın oldular.
Günümüzde ''Allah bir yastıkda kocatsın'' sözünün tam anlamıyla Ata Sözü kimliğine bürünerek, kadın-erkek ilişkileri arşivinde tozlanmaya yüz tutuyor.
Önce yastıklar ayrıldı. Sonra yorganlar. Derken, yataklarını ayıran çiftler, sağlıklı uyuma adına odalarını ayırdılar. Odalarını mı? Aslında kadın-erkek dünyası ayrışıyor.
TV icat oldu. Ailecek bir salonda toplanıp seyrederken, kanalların çoğalmasıyla; her odaya bir televizyon girdi. O da yetmedi, damlarımıza uydu geldi, kondu. Maç üstüne maç, dizi üstüne dizi.. Herkes ayrı bir oda da ayrı bir program seyretme hevesine düştü.
Bilgisayar ilişkilere tüy dikti.
İşyerlerinde kullanılırken, hayatı kolaylaştırdı ama evlere girince ilişkiler darmadağın oluverdi.
Adam zaten her akşam bitkin, yorgun kadın görmekten usanmıştı. TV kanallarında ki alımlı, çalımlı kadınlara iç geçirmekteydi.
Kadın her akşam kapıyı açtığında hal hatır sormadan, akşam ki yemek çeşidini merak eden; yemek sonrasında koltuğa uzanıp, TV seyrederken uyuyan erkek figürüne sinir olmaktaydı.
Çalışan kadın ve erkek, çocuk sorunları ailevi ve maddi sorunlarla boğuşurken, birbirlerine bakar kör olmuşlardı.
İmdada bilgisayar yetişti. Saatli bomba gibi evlerimize yerleşti.
Gerçek hayatın ulaşılmazları bir tık ile kadın ve erkeğin dünyasına güneş gibi doğdu. Çeşit çeşit insan, konuş, paylaş, sohbet et. En mahrem sırlarını gerçek kimliğini bilmediğin insanlara aç. Dünya elinin altında.
Arananlar, arayanlar; işlerini yapmaya çalışırken her türlü insana çatanlar...
İstemezsen kendini, bilgilerini sakla. Erkek yada kadın kimliğini gizle. Medeni durumunu kim ne bilecek. Her türlü resmini çek yolla. Bu benim de. Kim tanıyacak? Masallar anlat. Kandır. Para iste. İsteyenin yüzü bir, vermeyenin iki kara, değil mi?
Kadınlar para kazanmanın verdiği rahatlıkla anlaşamadıkları eşlerinden boşandı. Yeni aşklara yelken açtılar. Saftılar, inandılar. Erkeklerin belirli stratejiler izleyerek kendilerini özel hissettirmelerine kandılar. Aldandılar. Düştükleri yerden kalktıklarında işler değişmişti. Artık erkekler av, kadınlar avcıydı.
Erkeklerin cesareti olan küçük bir bölümü boşanmayı becerdiler. Boşanamayanlar, ''evliyim, sevgilim var bir de feysde düzeyli arkadaşlık kurduğum biri'' söylemiyle birbirlerine hava atmaya giriştiler. ''Ne yapayım ki tüm kadınlar üzerime atlarken'' diyor, doğru söylüyorlardı.
Kadınlar sap ile samanı ayrıştırmaya çalışıyorlardı. Cesur bir şekilde ilişkiye giriyor, kişisel kimlik yanında cinsel kimlik de arıyorlardı. Erkeğin tüm kadınları elinin altında tutmaya hazır yapısını anlamıyor, ilişkilerini açık etmek istiyorken; adamlar gizleniyordu. ''Feysde yayınlama, kimse görmesin, bak çekemezler bizi, nazar değer hayatım'' cümlelerinin ardına saklanırken...Aslında ilişkilerde bir devinim yaşanıyordu.
Kadınlar erkek kimliğine bürünüp kendilerini ortaya atarken, erkekler geri çekilip, evvelce kadınların başvurduğu bir yolu izliyorlar. Kimliklerini açık etmek istemiyorlar. Çünkü her çiçekten bal toplamak dürtüsü ağır basıyor, duygulara kulaklar tıkalı, anı yaşıyorlar. Sanıyorlar ki hep öyle erkek kalacaklar.
E ne oluyor?
Kadın yakaladığı erkekten alacağını aldığı ile kalıyor. Bir çocuk yapabilmiş ise ömrüne değiyor. Çünkü maddi açıdan rahatsa hayatını devam ettiriyor. Beyaz Atlı Prensi sadece hayallerinde kalıyor. Kadınlığını her yaş da yaşayabilir olmanın verdiği güvenle hayatı gögüslüyor.
Erkek daldan dala atlarken, zamanın nasıl geçtiğini anlamıyor. Bir de bakıyor, erkekliği de artık sökmüyor. Kiminin belinden diline vuruyor. Kimi kadın tavlama stratejisini hobiler edinmede kullanarak hayatını renklendiriyor.
Kadın da erkekte özgür olmak istiyor, sorun istemiyor ve özgür iradeleri doğrultusunda yaşamak istiyorlar.
Şu oluyor...
Kadın ve erkeğin birbirine inancının kalmadığı, sevgisiz sevgiler üzerine kurulmuş, zoraki ilişkiler yaşayan bir toplum haline geliyoruz. Çocuklarımız bu ortamlarda yetişmek zorunda kalıyor.
Geçmişde ki 91 yıllık evlilik rekorunu kırmak hayal oldu da ( ABD de Daniel-Susan Bakeman), 19 yıl evli kalanlara ilk sorulan soru ''Birbirinizden bunca sene sıkılmadınız mı?'' oluyor.
Günümüz de ise 9 yıl sevgi ve muhabbetle evli kalmayı başaranlara, Everest'e tırmanmış gözüyle bakılıyor.
Çuvaldızı iki tarafa da batırmak istedim.
Ama öylesine uzun ve ince detayları bir konu ki, daha çok konuşuruz...
 

 
Ekleyen:  Harika ÖREN
Tarih:  19.11.2012
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Harika ÖREN Yazıları
İnsanlığın Kırmızı ÇizgileriHarika ÖREN [ 18.10.2023 Devamı
Tersane İstanbul’da Sanat Rüzgarları EstiHarika ÖREN [ 12.10.2023 Devamı
Begonvil Gölgesinde AdalarHarika ÖREN [ 11.9.2023 Devamı
30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsunHarika ÖREN [ 27.8.2023 Devamı
BABALAR; Sevgi Dolu Çocuklar YetiştirinHarika ÖREN [ 18.6.2023 Devamı
20. Yüzyılın Büyük AşkıHarika ÖREN [ 12.5.2023 Devamı
Geleceğimizi belirleyeceğimiz ANNELER GÜNÜHarika ÖREN [ 12.5.2023 Devamı
20. Yüzyılın Büyük AşkıHarika ÖREN [ 8.5.2023 Devamı
CACA Oyunu Caddebostan Kültür Merkezi’nde Harika ÖREN [ 7.5.2023 Devamı
20. Yüzyılın Büyük AşkıHarika ÖREN [ 7.5.2023 Devamı
ENGEL TANIMAYAN VAKIF ve OTİZMHarika ÖREN [ 2.4.2023 Devamı
Çiçekli Badem AğaçlarıHarika ÖREN [ 24.3.2023 Devamı
Zihin özgürlüğüne kilit vurulamaz!Harika ÖREN [ 12.3.2023 Devamı
Evdeki bulgurdan olmak Harika ÖREN [ 5.3.2023 Devamı
Geleceğini KaybetmekHarika ÖREN [ 26.2.2023 Devamı
Sabırla, Köklerimizden Yeniden Doğmak!Harika ÖREN [ 19.2.2023 Devamı
Tedbirde Kusur Kadere İftiradır!Harika ÖREN [ 12.2.2023 Devamı
Puantiye PrensesiHarika ÖREN [ 15.1.2023 Devamı
GELECEĞE YÜRÜMEK...Harika ÖREN [ 8.1.2023 Devamı
YEMİNİMİZ VAR HAYAT!Harika ÖREN [ 2.1.2023 Devamı
2023’e doğru…Harika ÖREN [ 26.12.2022 Devamı
En ulu sevgi; insanlık sevgisidirHarika ÖREN [ 10.12.2022 Devamı
Yaşam Hakkı!Harika ÖREN [ 3.12.2022 Devamı
Sonbahar RüzgarlarıHarika ÖREN [ 27.11.2022 Devamı
İklim aktivistlerinden tarihi eserlere saldırıHarika ÖREN [ 20.11.2022 Devamı
Yeni Nesil KütüphanelerHarika ÖREN [ 15.11.2022 Devamı
CUMHURİYET’E SEVDALIYIZHarika ÖREN [ 10.11.2022 Devamı
Fikir hırsızlığından metaverse dünyasınaHarika ÖREN [ 5.11.2022 Devamı
CUMHURİYET’E SEVDALIYIZHarika ÖREN [ 30.10.2022 Devamı
Yeni fiber teknolojik dünyaHarika ÖREN [ 19.10.2022 Devamı
EKİM’in Hakkını Vermek!Harika ÖREN [ 19.10.2022 Devamı
‘’Anadolu’nun Gelini’’ Eren EyüboğluHarika ÖREN [ 11.10.2022 Devamı
17. Contemporary İstanbulHarika ÖREN [ 24.9.2022 Devamı
Kraliçeler de ÖlürHarika ÖREN [ 13.9.2022 Devamı
Zafer Bayramımızın 100. Yılını kutluyoruzHarika ÖREN [ 28.8.2022 Devamı
Sayfalar : 1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam