Bir gün hislerim ve duygularım ne zaman öleceğimi hissettirirse hiç şaşırmayacağım. Bu gün hislerime duygularıma bir defa daha inandım, yine beni yanıltmadılar.
Hep derler ki mantıkla hareket etmelisin, mantığını kullanmalısın. Hayır ben önce hislerimi, duygularımı kullanıyorum, mantıklı hareket ettiğimde yanılıyorum çünkü, zaten mantığı güçlendiren, çalıştıran hisler ve duygular değil midir?.
Duygular hisler olmadan sadece mantık iş kariyer, ticaret hayatında geçerlidir ilişki ve beraberliklerde duygu ve hisler önce gelmelidir, gelmelidir ki karşındakini mantıklıca tanıyabilesin.
İlişkilere beraberliklere hatta evliliklere duygu ve hislere yer verilmeden mantıkla yaklaşıyorsak buda demektir ki aradığımız aşk sevgi değil sadece çıkardır, bir nevi ticaret gibi.
Belli bir yaştan sonra mantık beraberliği, evliliği bence mecburiyetten ihtiyaçtan ibarettir.
İlk etepta ''MANTIK'' deniyor ticaret anlaşması gibi pazarlık yapılıyor, çıkarlar aranıyor, ardından sevgi aşk, duygu ve hisler oluşursa oluşur deniliyor. 'Yanlızlıktan yoruldum hayatıma bir eş arıyorum‘ Erkek evinin işlerini yürütmekten, yatağında yanlız yatmaktan usanmıştır.
Duygular hisler olmasada olur sözünde düşünecek olursak çıkarlar var, sadece ''MANTIK'' la hareket ediyordur. Kadın evimin bir direği olsun, karnım doysun, maddi gücüm kuvvetlensin, sığınabileceğim bir kanat olsun duyguların hislerin ne önemi var, olursa olur olmassa olmaz yeterki ''mantıken'' sığınabileceğim bir erkek olsun.
Duygularla hislerle aşk ve sevgiyle başlayan beraberlikler evliliklerde ''MANTIK'' devreye girdiğinde nice beraberlikler evlilikler bitebilirken, aşk sevgi tükenirken merak ediyorum, sadece ''MANTIK''la başlayan duygusuz, hisler olmadan beraberlikler evlilikler mutlu ve ölümsüz mü? Oluyor.
Neden bu kadar iddia ediyorum?
Önce duygularım hislerimle yola çıkarak daha sonra mantığımı devreye koyarak tecrübelerimin bir kısmını anlatayım.
''MANTIK''
1)Yıllar önce ayrıldığım eşimle mantığım doğrultusunda tekrar barıştım, duygularım, hislerim yoktu eşime karşı.
Çocuklarımızın olması ’mantık‘ dedirtmişti.
Oysa beni bir oyuna getirmişti eşim, duygularım hislerimle hareket etmiş olsaydım bir oyun olduğunu hissedecektim.
Yıllarca ’mantığımın‘ kurbanı olarak ve yine bir geriye dönüşün ve çocuklarım mantığıyla hayata mantıken küsmüştüm.
Yıllar sonrada duygularım hislerimle ben beni, kendimi bulmuş yolumu değiştirmiştim.
Duygular, hisler ve ''MANTIK''
2)Artık hayatımada bir nefes, can yoldaşı olmalı bu yol yanlız yürünmüyor dediğimde duygularım hislerim doğrultusunda bir beyle tanıştım.
Yine duygularım hislerim hayatın güzelliklerini paylaşabileceğim inancı ile bizi bir araya getirdi.
Bir haftalık beraberliğimizden sonra ’mantığım‘ devreye geçti, mantığımıda yönlendiren duygularım ve hislerimdi. Duygularımın hislerimin devreye soktuğu ’mantığım‘ bu beraberliğin duygu ve hisleri öldüreceğini sevginin yerini saygısızlığın alacağını gösterdi.
Sadece mantığımı kullanmış olsaydım o insanı tanıyamazdım, ki sadece mantıklada bir beraberliği asla düşenemezdim, vede bir mantık beraberliğinide asla tasvip etmiyorum, bu sadece bir mecburiyet, muhtaç olmalarda geçerlidir, o zaman duygularada hislerede zaten gerek yok.
‘‘DUYGULAR, HİSLER‘‘
3)Bir gün bir kalemdaşla tanıştım.
Değerli kültürlü, edebiyat yönü güçlü biri. Ben kendileri ile duygularımın hislerimin doğrultusunda görüşüyordum. Duygu ve hislerim çok güçlü olduğu için karşımdaki kişinin kullandığı cümlelerde iç dünyasını, gerçek düşüncelerini hissedebiliyordum.
Tanışma kararı aldık, bana uzak mesafede değillerdi.
Kendilerine karşı olan duygularımı sorarlardı yer yer, görmeden mantıklıca düşünemeyeceğimi o nedenle de duygularımı belirtmiyordum.
Hislerime duygularıma inananmış ve çok güveniyorlardı, çünkü olacakları bazen önceden hissedebiliyordum ve de söylüyordum, saçma var sayımlarla konuşuyorsun diyordu.
Ama benim dediğimde sonunda çıkıyordu.
Ha rüyalarımda çok güçlüdür, bazen rüyalarımın ardından bir şeyler olacağını hissederim ama henüz ne olacağını bilemediğim içinde önceden tedbirini alamıyorum.
Bu arkadaşım bir gün bana sayfalarını takip etmemi, sayfalarında bulunan bayanların niyetlerini, hangi amaçla sayfalarında bulunduklarını hislerimle çözmemi isterler.
Çok yanlış bir şeydi, bunu benden asla beklememelerini söyledim. Ama aslında niyetlerinin asıl kendilerinin sayfalarındaki bayanlara olan yaklaşımını, tutumlarını çözebilecek miyim bunu hiç hesaba katmamışlardı herhalde.
Bana yalnızlıkları ile mutlu olduklarını söyleyen ki yalnız olmadıkları halde, ben vardım çünkü, sayfalarında yalnız olduklarını dramlı bir şekilde ifade ediyorlardı.
Hani duygu sömürüsü gibi, nitekim başarmak üzereydiler.
Duygu ve hislerim o kişinin dürüst olmadığını haykırmaya başlamıştı.
Ve fark ediyorlar ki sayfalarındaki bayanların değil kendilerinin yardım ve destek vaatleri ile duygu ve acındırma sömürüsü içinde olduklarını ben hissetmiştim.
Tabi ki tabanları yağlamadan destek ve yardım sözü verdiklerini de yüz üstü bırakarak çareyi kaçmakta bulumuşlardı.
Kendilerine bir email yolluyorum, her yerden kaçabilirsiniz lakin vicdanınızdan asla.
Bu defada kaçmadıklarını hasta oldukları iddiaları ile kendilerini savunuyorlar dı.
Duygularım hislerim beni yanıltmamıştı, mantıken hareket etmiş olsaydım hala bu kişinin varlığı ile bir dost arkadaştım, gerçek yüzlerini keşfedemeden.
Kimbilir benim duygu ve hislerim kaç kişiyi bu kişinin yalan ve duygu sömürülerinden kurtarmıştır.
‘‘DUYGULAR, HİSLER‘‘
4)Bundan bir kaç gün önce bir gazete muhabiri olduklarını iddia eden bir şahıstan köşe yazarlığı teklifi aldım. Hislerim şüpheli biri olduğunu söyledi. Mantıklı bakmış olsaydım bu gün bir tehlikenin içinde olacaktım. Oysa dolandırıcı sahtekar insanları tehditle ellerinde tutmaya çalışan bir gazete imiş, tabiki hislerimin doğrultusunda uzak durduğum içinde ben bu tehlikeden sıyrıldım.
Tabiki tecrübelerim bu kadarla da sınırlı değil, bunlar sadece yüzdenin dördü.
Ve bu arada mantıksız biri de değilim ama mantığımın devreye girebilmesi için duygularımın hislerimin uyanıp şaha kalkması gerekir.
Evet bir defa daha söylüyorum, mantığı kullanmak içinde önce hisler ve duygular çok önemlidir. Mantığı çalıştıran hisler ve duygulardır, ben hiç bir zaman hislerimde yanılmadım, beni her türlü yanlış ve tehlikeden önce Allahımın hikmeti sonrada hislerimin kuvvetli olması kurtarmıştır.
Bana hayır önce ‘MANTIK‘ diyenlerede bundan böyle katılmıyorum lakin saygı duyuyorum. Duyguları ve hisleri olmayan bir insanda mantıkta olmaz diyorum.
Hayat bir kumardır, kumarda mantık isteyen oyundur. Önce mantığımızla hareket ediyorsak kendi hayatımızla kumar oynuyoruz demektir.
Neden iyi bir dost arkadaş olmasını bilemiyoruz. Dost arkadaş olmasını bilmiyorsak bizlerden ''yar'' de olmaz. ''Yar'' olmasını bilmeyenlerden de dost arkadaş ta olmaz. Medenice dost arkadaş olabilmeyi tercih etsek öncelikle, mümkün değil, değil mi?
|