Yasadığımız dünyada, ortamda,toplumda beyaz beyaz değil artık.
Bir beyaz renk başından geçen bir hikayesini anlatır.
Benim rengim barış ,zerafet, gurur, onur ve masumiyettir.
Hep rengimi, zerafetimi korumaya çalıştım.
Asaletimi, zerafetimi, rengimi korumak icin güneşe çıkmadım sararırım diye; yağmurlu havada çıkmadım yağmur damlaları leke yapar diye; tozlu çamurlu yollarda sisli havalarda yürümedim.
Gün geldi ayaklarda giyilen çorap oldum yine de gururumu onurumu korudum. Ameliyat masalarında çarsaf oldum; kan revan icinde kalsam da üzerimde yatan hastalardan seref duydum.
Genç kızlarımızın düğün törenlerinde masumiyetin sembolu gelinlik oldum.
İlk gecelerinde bekaretlerinin kanıtı çarsaf oldum.
Kimini mutluluğa, kimini hüsrana yolladim.
Ama bir gün geldi ki birinin birilerinin beyaz bembeyaz oluşum onu tahrik etti, cezbetti.
Döşeklerine serilen çarsafları oldum. Üzerimde yatarken rengim gibi ruhunun bembeyaz olacağını, gördüğü tatlı rüyalarının bembeyaz, ak, saf olacağını düşündü; oldu da nitekim.
Ama bir gecelikti o rüya, o istek, o arzu...
Ertesi gün çıkarıp fırlatıp attı çarsafı bir kenara.
Hesap edemediği bir şey vardı; geceden kalma terinin ıslaklığı, teninin kokusu. Gördüğü ateşli şehvetli rüyanın izleri kalmıştı beyaz çarsafın üzerinde.
Rengimin beyaz oluşu ne kadarda zormuş der beyaz kahreder,koruyamadım rengimin asaletini anlam ve ehemniyetini der.
KEFENİN RENGİDE BEYAZDIR Kefen beyaza onu teskin teselli etmek için şöyle der. Ben de beyazım lakin ben cansız bedenlere sarılırım toprak altına giderim. Güneşin havanın girmediği o yerde sarılı olduğum cansız beden çürümeye başlar zamanla ve ben beyaz olmaktan da çıkarım. Hatta ve hatta çürümeye yok olmaya başlarım.
Peki sen beyaz nedendir bu kahır, isyan; zerafetini, şerefini, onurunu, gururunu ,günahsızlığını koruyamadığından mıdır?
Aç gözünü artık beyazın beyaz kalmadığı, beyaza değer verilmediği onura, gurura önem verilmediği bir dünyadasın.
Üzerinde kalan ter ıslakları, ten kokusu şehvetin arzunun izleri mi? Seni kahredip yıkan.
Senin bildiğin o değerler kalmadı artık, asıl değerler beyazlığın bittiği yerde başlar.
Değerin işte o zaman değer bulur der beyaz kefen.
Evet doğrudur hak vermiştir kefene.
Karar almıştır bundan sonra o da beyaz çarsaf olacak serilen döşek üzerlerinde beyazlığını bembeyazlığını sergileyecek.
Evet sevgili okurlarım gerçekten öyle bir dünyada yaşıyoruz ki beyazı da boyadık biliyormusunuz ama hangi renklere belli bile değil.
Dürüstlüğe, saygınlığa,mertliğe, açık temiz yürekliliğe, doğruluğa maneviyata yer verilmeyen bir dünyadayız yani açıkçası çivisi çıkmış artık dünyamızın, sallanıyor.
Sallanan bu dünyamızın içinde de bizler ne renkteyiz belli bile değil, kadını erkeği, genci ihtiyarı evlisi bekarı, beyazı siyahı, kırmızısı mavisi yani tüm renkler bir birine bulaşmış karışmış.
Ha yeterki maddiyattan haber ver karizma kariyer bile maddiyatın yanında hiç kalır. Aman sende satmışım anasını bu dünyanın demek geliyor artık insanın içinden.
Nerde açık deniz buldun gözlerin kapalı dal gitsin, karış dalgalara. Hangi denizde büyük küçük bol balık var oltanı salla oraya gitsin, nerde mavi su var fark etmez deniz mi, göl mü, ırmakmı aç yelkenlerini gitsin.
Bu acımasız dünyayla insanlarla ancak böyle yara acı almadan mücadele edersiniz.
Öyle değilmi ama. Beni şimdi şeytan dürtermiş ve dermişimki kendi adıma şöyle kararlar aldım.
Artık vur patlasın çal oynasın.
Nerde akşam orda sabah.
Vur kadehleri sarhoş ol gec kendinden.
Salla oltanı ,aç yelkenlerini.
Bak gör değersiz olanlar nasıl değer kazanıyor. Yalan mı? ha söyleyin yalan mı?. Adam sende dermişim şimdi bende.
( Bu yazımı 2010 da yazmışım ama neden icap etmişte yazmışım hatırlamıyorum ama damarıma damarıma basılmış olsa gerek )
Gül kokulu sevgilerimle adam sende demiyelim yinede.
|