Yağmurun sesiyle uyandım, aceleyle yazımı hazırlamak için bilgisayarın başına geçtim.
Bir gün ılık ilkbahar lezzeti bırakan neredeyse , bir gün karlı, birgün yağmurlu., kışın hüküm sürdüğü günlerin rehaveti ile biraz da soğuk ve kasvetli geçen ayların içindeyiz....
Hele hele gün içinde güneş hiç yüzünü göstermeyince iyice bir karanlık çöküyor ve yeis alıp başını gidiyor...
Ne denir bu gidişe.!..ayrıca güler bir yüz bulabilmek yada birinden merhaba işitebilmekte cabası...
O ne öyle , kimse kimseye artık selam dememek için yolunu değiştiriyor yada konuşmamak için çaba harcıyor galiba.
Önceden ayak üstü konuşmalar, hal hatır sormalar hayatı doldururken ,
Şimdi bir surat , bir surat...
Hiç bi şeyin eski tadı değil adabı kalmadı.
Bazen yaşı daha olgunlara rastlayınca konuşma içgüdümle soruyorum , Neden böyleyiz diye?
Acaba öylemiyiz...ki....diyerek.!
Aldığım cevap bi keyifsizlik bir mutsuzluk hüküm sürüyor , kimse halinden memnun değil gibi diyorlar...
Özel merakları olanlan daha mı iyi halde diyorum...
Eh biraz hallice ama ...!
Ortamın ve mevsimsel ısı farklarının vücut kimyasındaki değişimine etkisiyle de,
Açıkcası bi öyleyiz bi böyleyiz.
Moral değerlerimiz gün içinde bile tavan yapıp sonrasında dibe vurabiliyor.
Sadıklar Planı'nda ''Hayat sizin için iki ana esası ihtiva eder. Birincisi itimat, ikincisi sevgidir'' denmektedir. Güven duymanın ilk yolu kendimize güvenmekten geçer. Zaaflarından, zayıflıklarından kurtulmuş bir insan kemdisine güven duyar. Kendisine güven duyan başkalarına da güven duyar.
İçinde bulunduğu ortak alanda ruh kardeşlerine karşı itimadı olmayan, sevgi beslemeyen, sen - ben ayrımı yapan, nereden gelirse gelsin ellerindeki bilgileri diğerlerinden saklayıp, üzerinde fikir alış verişinde bile bulunulmasına tahammül edemeyen insanlar, zaaflarına yenilmiş insanlardır. Böyle insanların bulunduğu alanlar da güçlü ortak alanlar olmazlar.
Ortak alanın gücü, kendini meydana getiren varlıkların güçleri ve tekamül seviyeleriyle de alakalıdır. Dünya insanlığının güçlü ve birbirini besleyen, güçlendiren ortak alanlar kurması zaaflarını bertaraf eden kendini bilen varlıkların oluşturduğu ortak alanlarla mümkün olabilir. Güçlü ortak alanlar kurmak için zaaflardan kurtulmak gerekmektedir.''
Elimizde kalan bu değerli bilgilerle usumuzu, ruhumuzu sağlıkla ayakta tutabilmek en önemli şey olsa gerek, mümkün olabildiğince, ne dersiniz?
Sömestri tatili dolayısıyla tüm öğrencilerimize güzel ve dingin bir tatil diliyorum...
Sevgiyle Kalın, Değerli Okuyucularım...
|