Yarınlarımızda dünki bu günki gibi olmayabilir değilmi?.
Sağlık garantimiz olmadığı gibi hayat garantimizde yok, insan oğlu ummadık anlarda sarsılabiliyor.
Hesabını yapamadığımız süprizlerle karşılaşıyoruz, hiç kimse ben '' hesabımı iyi yaparım ani süprizlere hazırlıklıyım '' demesin.
Burası Türkiye.
Bu gelişimde çok iyi anladımki akan sular bile çıkar uğruna yön değiştirebiliyor. Bir önemli anlaşma üzerine buraya geldim hesap etmediğim umulmaz süprizle karşılaştım bu süpriz bana '' HAYIR BEN YOKUM '' dedirtti.
Bu hayır cevabım beni umulmadık bir maduriyetin zor günlerin içine attı.
Burası benim ülkem ama burada benim ALLAHTAN başka kimsem yok. Çok zor günler geçirdim, aklıma gelen DOST bildiklerime mesajlar yolladım, yolladığım mesajları sağolsunlar okumuşlar ama sadece okumuşlar.
Çok değerli dostum dediğim kişiyle tüm sıkıntı ve maduriyetim hakkında konuşmalar yaptık bu konuşmaların ardından değil hal ve hatırımı sormak kendilerinin varlığını hissettirmekten dahi kaçındılar.
Dost dediğin zor günlerde belli olurmuş derlerya belkide iki yüzlü dostlarımı yakinen tanıyabilmem için Allahımın bana sunduğu bir imtihandı yaşadığım zor günlerim.
Onca dost dediklerimin arasında ben gibi zor günler yaşayan iki dostum bana ulaştı.
Acaba onlarda zor günler yaşadıkları içinmi vicdan sahibiydiler.
Şuna inandımki varlıklı olmak ‘’ vicdan katiliymiş ‘’
Ben evet beni bir çok dostum iyi bilirki hiç tanımadığım kişilerin zor anlar yaşadığını madur olduğunu duyduğum an ben ne yapabilirim diyerek dünyayı ayağa kaldırırdım, bir şekilde yardım ulaşmasını sağlardım, o insanların dertleri sorunları bir anda benim derdim sorunum olurdu.
Şimdi diyorumki ‘’ tövbe nalet olsun ‘’ bir dahamı evet bir dahamı.
Kalbimi sökemedim ama vicdanımı öldürdüm.
Zor günlerimde yanımda olmayanlar iyi günlerimde sakın sakın ha karşıma çıkmayın çıkmasınlar.
Bir lafım var benim, bu lafımı üzerlerine çekip yada insanlığa hakaret ediyorum gerekçesi ile çok kırılanlar oldu ve eleştirildim
‘’ çok kalabalık toplumuz ama bu toplum insan kılıklılarla kalabalıklaşıyor ‘’ ben gibi sıra dışı olan, köhnemiş köşesinden başını uzatanlar karşılarındaki her insanı insan zannediyor çünki kılıkları kıyafetleri yerinde ve şu ‘’ marka kalite efendim ‘’ lerin imajını taşıyorlar.
( sözüm meclisten dışarı emi ).
‘’Elhamdülillah müslümanım’’ kaç para ve ne kadar vicdanlı?
İnsanlığın serveti değeri Allahmı? Inancımızmı?
Yoksa şu nalet olası kirli paramı?
Çok yakın bir dostumdan dinledim, bir kaç gün once kalp krizi geçiriyor Muğlada hastanede durumu vahim, bir telefon geliyor kendilerine nerde oldukları soruluyor ‘’ Muğlada hastanedeyim dün gece kalp krizi geçirdim ‘’ diyor, karşı taraf varlıklı yaptığı projelerle nerdeyse Didimin yarısı onun, kalp krizi geçiren dostuma geçmiş olsun acil şifalar dileği yerine ‘’ abi evi bir an once boşalt ‘’ diyor ki bu dostum daha öncede kalp krizi geçirmiş ölümden dönmüş.
Hay ben senin patronluğuna esnaflığına emlakçılığına projelerine ve ve insanlığına tüküreyim emi.
Benim Almanyada bir eniştem vardı bana bir baba olmuştu onun bir sözü vardı '' benim akıla değil paraya ihtiyacım var '' yattığı yer cennet olsun. Bende diyorumki '' benim akıla paraya değil yardıma ihtiyacım var '' bana yardım edemeyen akılda vermesin.
Gül kokulu sevgilerimle.
|