Yağmurun ardından çıkan Gökkuşağı’nı seyretmeyi çok severim. Gerçek mi hayal mi olduğunu anlayamadığım kuşak bir anda beliriverir ve yağmurun ıslattığı toprak kokusuna eşlik eder. Gökkuşağı, içinde tüm renkleri barındıran bir doğa harikasıdır. Naif geçişlerle kırmızı ve mor arasında ki renklerden oluşan yayı rüya gibidir.
Heyecanlanırım.
Bu doğa harikası, şeffaf yay, beni bir anda yaşadığım hayattan ayırır. ‘’Alis’in Harikalar Diyarı ‘’na sürükler.
Yağmur damlaları yeryüzüne düşerken, güneşin ışıklar içinde kırılıverir, her damla bir prizma görevi görür. Beyazın içinden, seyretmeye doyamadığımız renk buketi belirir. Çoğu zaman tamamlanmamış yarım daire şeklindedir. İki Gökkuşağı izleme şansına bile sahip olmuşluğum vardır.
Bakakalırım. Aklıma hemen ‘’ Altından geçenin cinsiyeti değişir.’’ hurafesi gelir. Gülümserim.
Bu doğal sinema gösterisi Yağmur yayı, Gök yayı, Allah’ın kudreti, Yeşil kuşak, Yağmur kuşağı olarak da adlandırılır.
Beyaz rengi çok severim, saf ve temizliğini severim. Beni içine çeken bir büyüsü olduğunu düşünürüm. İçinde tüm renkleri barındırdığı için severim. Beyazın tüm renkleri sevgiyle açtığı kolları arasında taşımasını severim.
Gökkuşağı'nı, hayat veren güneşin, duru yağmur damlacıklarına yüklediği, sıcacık sevgi selinin, renk cümbüşüne dönüşerek; insana yansıyan büyük mucizelerinden biri olarak görürüm.
Gökkuşağı beni etkiler çünkü duygularımda ki karşılığı sevgidir. Bir bakışla duyumsarım. Ruhumu yedi renkli kollarıyla, koşulsuz sevgiyle sarmasına izin veririm.
İçim kıpırdanır. Duygu dünyamla yüz yüze geliveririm.
Mor tutkulu aşkları, mavi yeni ufukları, kırmızı aşk dolu heyecanları, yeşil hayata sıkı sıkı tutunmanın çoşkusunu, sarı güzellikleri görmenin önemini, turuncu renk çeşitli tat ve kokuları anımsatır.
İç dünyamda rengarenk bir gökkuşağı, umuttur, sevgidir, mutluluktur. Çemberi başımın üstünde yerini aldığında, ruhumda ki devinimlerin ayrışarak gökyüzüne yansımasıdır. Renkl duyguların peşinden gitme sebebimdir. Renkleri tuvallerime dökme sebebimdir.
Eserlerimde ‘’umut’’ Gökkuşağı'nın renklerine teslimdir.
Renkleri toparlayıp, beyaz bir bohçaya dönüştürmemin nedeni de O'dur. Ya da desenlerimde, yedi rengi toplamış bir yamalı bohça oluşmasının nedeni de...
Yüreğimizde babaya, anneye, kardeşe, eşe veya sevgiliye, arkadaşa duyulan, bin bir çeşit sevgi taşırız ya, koşulsuz sevgi. Sevgi gönül zenginliğidir. İşte bu kuşak sevginin gözle görülür, elle tutulur halidir. Duygu renklerimizin dışa vurmuş halidir.
Bir baktım ki, Gökkuşağım tüm yoğunluğu ile yeryüzüne yansımış. Renklerine boyanan gönül merdivenlerinde hayat bulmuş. Yetmemiş, tüm grilere inat, güzel yurdumun tüm basamaklarına dalga dalga yayılan parmak izini bırakmış.
Aman dikkat! Bir şehir efsanesini daha kulaklara fısıldanıyor. Gökkuşağı merdivenlerine ayak basanlar, cinsiyet değiştiriyormuş.
Adımınızı atmadan düşünün derim, son kararınız mı?
Denemesi bedava!
Harika Ören
|