Artık kadınlar konuşuyor.
Artık kadınlar düşün güçlerini seslendiriyor.
Artık kadınlar sorunlarının kaynaklarına iniyor ve erkeklere sesleniyorlar!
Her kadın bir bireydir. Erkek ve kadın her biri insandır. İnsanların hakları vardır. Bu haklar eşit olarak kullanılır. Mahremiyete saygı gerekir. Bizi sahiplenmeyin, haklarımızı sahiplenin. Konuşalım, anlaşalım.
Sayın Başbakan haklıdır. Kadın ve erkek eşit yaratılmamıştır. Kadın erkekten daha güçlüdür. Çünkü doğurgandır. Yaratan'ın yeryüzünde ki uzantısıdır.
Başörtüsü dinimizin gereği midir? Kuran-ı Kerimi okuyan kişinin anlayışına bırakıyorum. Ama yanlış yapılan yorumlar, yönlendirmeler ve baskıların karşısındayım.
Ailemde sadece babaannem beyaz yaşmağını, şöyle bir güzel dolar ve başının üstünde bir yerde iki ucunu birbirinin içine geçirerek sabitlerdi. Yaşmağının kenarlarından incecik, renkli minik boncuklar sarkardı. Nur yüzlü babaannem, nurlar içinde yatsın. Onun dışında anne ve baba tarafından başı açık bir aile evladıyım. Bu arada belirtmek isterimki, baba tarafım, Gümüşhane'de Hacımüftüzadeler olarak anılırlar. Dinimi ve gereklerini babamdan öğrendim. Biz ailecek dinimizi içimizde yaşarız. Çünkü herkesin inancı kendinedir. Diğer inançlara da saygı duyarız. Hepsi Allahu Taallanın kitaplarına bağlıdır. Kuran başucu kitabımızdır. Şükürler olsun ki Mustafa Kemal Atatürk gibi, dine değil; bağnazlığa karşı duran bir önderin Cumhuriyet'inde yaşamaktayız. Elmalılı Hamdi Nasır'a Türkçe yorumlatarak, kutsal kitabımızı anlayarak okuma şansını bizlere çok önce vermiştir.
Türban diye bir örtünme şeklimiz yoktur. Tamamen kapanmak zorunda kalan kız ve kadınların daha şık olmak uğruna uydurulan modayı takibi sonucudur. 1970 lerde Rahibe'lerin başlarını kapatma şeklinin Fransız modacılara ilham kaynağı olmasıyla ortaya çıkmıştır. Sonra da bir parti simgesine dönüşmüştür.
Örtünmesi istenen veya arzusuyla örtünen kadının biraz şık görünmek istemesi yargılana bilir mi? Hayır!
Aynı kadınların, okuyabilmeleri ve çalışabilmeleri için başlarını açmaları zora koşulabilir mi? Hayır!
Medeni, çağdaş, Türkiye; siyasi partilerinin elbirliği ile bu konuda ki açmazın kilidini kırmıştır. Ülkemizin bir bez parçasından çok daha önemli sorunları vardır. Kaldı ki bu bez parçası, erkekler tarafından sakız olmuş çiğnenmekteyken, şükür ağızlarına sıvanıp yapışmadan, tükürüp kurtulmayı başarmışlardır.
Artık kadınlar konuşuyor.
Artık kadınlar düşün güçlerini seslendiriyor.
Erkeklere konuşuyorlar.
Şafak Pavey, Sebahat Tuncel, Mihriban Belma Satır, Ruhsar Demirel konuşmaları ile 31 Ekim 2013 tarihinde tarih yazdılar.
Kavgaya ne gerek! Nezaketle, tartışarak, saygı duyarak, özenle; ülkemizde kadın-erkek yanyana, elele yürümeyi öğreniyoruz.
|