Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29944788
Bugün Ziyaretçi :  18722
Aktif Ziyaretçiler :  13433

YOKSULLUKLA MÜCADELEDE KADININ YERİ
 

Sevgili okurlar, 21.Yoksullarla Dayanışma Haftası nedeniye, Ankara’da Anayurt Gazetesi ve Efece Haber’in ortaklaşa düzenledikleri “Yoksullukla Mücadelede Kadının Yeri” konulu panele, geçirdiğim kaza dolayısıyla katılamadım.  Yazırlamış olduğum bildiri, panel yöneticisi Sayın M. Yahya Efe tarafında panelde sunuldu. Sayın Efe’ye teşekkür ederim. Sizlerle paylaşmak istiyorum.

***
Değerli hanımefendiler ve beyefendiler hoş geldiniz!
Bugün, sizlerle YOKSULLUKTA MÜCADELEDE KADININ YERİ ni konuşacağız.
Yoksulluk, tüm dünya ülkelerinin ortak konusudur. Dünyamızın geleceğini tehdit eden en önemli sorunlardan biridir.
 
90lı yıllardan itibaren, küresel bir sorun olarak algılanmıştır. Böylece yoksullukla mücadele çalışmaları, uluslararası kuruluşların, elele vermesi ile ortak stratejilerde birleşmiştir.
 
Yoksulluk, eşittir; parasızlıktır! Parasızlık, eşittir açlıktır! Barınaksız olmak, eğitim alamamak, tedavi olamamak uzantısında devam eder, gider.
 
Birleşmiş Milletler kalkınma Programı (UNDP) nın 1997 İnsani Gelişme Raporu;
İNSANİ YOKSULLUK kavramını ortaya koymuştur.
GELİR YOKSULLUĞU ölçümü, mutlak gelir üzerinden yapılırken;
İNSANİ YOKSULLUK ölçümü, eğitim düzeyi, sağlık ve temiz su kaynaklarına ulaşabilme konularını kapsamaktadır.
 
*Gelişmiş ülkelerdeki nüfusun %20 si dünyada ki malların %86 sını tüketiyorsa,
*Bir kaç yüz milyarderin serveti, dünyanın en yoksul 2,5 milyar insanınkine eşitse,
*Yoksulluk yüzünden her gün dünyada 30 bin çocuk ölüyorsa,
*Gelişmekte olan ülkelerde yaşayan 1,1 milyon insan yeterli suya, 2,6 milyon insan da temel sağlık hizmetlerine ulaşamıyorsa,
*Yaklaşık 1 milyar insan 21. yüzyıla ismini yazmayı bilmeden, bir kitap okuyamadan girdiyse, şöyle bir durup düşünmek gerekir.
 
Yetmez! Bilimsel araştırmalar yapmak, ulaşılan sonuçlara uyumlu, projeler üretmek; hayata geçirmek ve sorunlara çözüm getirecek olasılıkları masaya yatırarak, acil önlem almaya yönelmek gerekir. Günümüzde yoksulluk gelişmiş ülkelerde de alarm vermeye başlamıştır.
 
Dünyanın az gelişmiş ülkelerinde yaşanılır olmaktan çıkmış, gelişmiş ülkelerde ki gelir dağılımının eşitsizliği sonucu, global sorun haline gelmiştir.
 
Bir insan neden yoksulluk içinde yaşar? Fakir bir ülkede, yoksul bir aileye mensuptur. Şansı gülmeyen bir kişidir. Allah onu cezalandırdığı ya da sınadığı için olabilir mi?
 
Ya da zengin olmakta gözü yoktur, kadercidir, tembeldir. Bütün bunların hepsi ya da hiç biri sebep olmayabilir. Önemli olan sonuç da YOKSULLUK çektiğidir.
 
Herkes refah içinde olmayı, darlık çekmemeyi ister. Parayı hep isteriz ama ''Para elimizin kiridir'' de deriz değil mi? Nedendir bilinmez, elimizin kirinin refahına hiç hayır demeyiz. Bu da aslında başlı başına üzerinde tartışılması gereken ayrı bir konudur.
 
Yoksullukla mücadelede kadının rolü nerededir dersek, cevap ''Kadın bu sorunun tam da kalbindedir'' olur.
Ailenin kadını, anası kadın; gelecek nesilleri meydana getiren kadın; yoksulluk ve çaresizliğinin tam orta yerindedir.
 
Bu noktada, YOKSUL KADIN ve YOKSUL OLMAYAN KADIN ayrımını yapmam gerektiğini düşünüyorum. YOKSUL KADIN maddi yokluk içinde ailesini ayakta tutma mücadelesi verir.
 
Kendine güveninin her bir kırıntısını kullanarak, aile içinde ki düzeni, dirliği sağlamaya çalışır. Başı dik, onurlu çocuklar yetiştirmek zorundadır. Çocuklarına yemek, temiz yatak, iyi eğitim, kaliteli gelecek verme çabasındadır.
 
Eğer YOKSUL KADIN eğitimliyse bunları daha kolay yapacaktır. Çalışabilecektir. Aklını kullanacak, çevresini harekete geçirerek, imkanlara daha kolay ulaşabilecektir. Çünkü haklarını bilmektedir, kız ve erkek çocuklarını doğru yönlendirebilecektir. Sahiplendiği ailesinin yaşama haklarını metanetle, dürüst bir şekilde koruyabilecektir. Yoksulluğun bir kader olmadığının bilincinde, aşılabilir bir hayat engeli olduğunu belirleyecek; böylelikle çevresine umut kapısını aralayacaktır. Yürünen yol hayallere doğru uzanırken, daha kolay, heyecanla aşılabilecektir.
 
Eğer YOKSUL KADIN eğitimsizce, onun ve ailesinin yaşamı çok zor olacaktır. Öğrenilmiş boyun eğme biçimiyle, durum kabullenilecek; ''Allah verir, Allah alır'' ''Ne yapalım, kader utansın'' ''Böyle gelmiş böyle gider'' gibi, klişe cümlelerin ardına saklanılarak, yoksulluğa boyun eğilecektir. Kader olarak kabul edilecektir. Çocuklar hayal bile kuramayacak, onursuz işlere el atacak, annenin boyun eğmişliğine inat, bilenen hırslarını belki de kanunsuz yollara saparak, başlarını küçük yaşlarda belaya sokacaklardır. Uyuşturucu kullanımının 13 yaşlara kadar indiğini hatırlayınca, içimin ürpermesine mani olamıyorum. ''Aç elini kora sokar'', diye boşu boşuna dememişler.
 
Yoksulluğun en önemli sebebi KADIN EĞİTİMSİZLİĞİ dir. Eğitim, kişinin güçlü olmasıdır. Kadın eğitim almamışsa kızına ve oğluna neyi aktarabilir? Doğru yolu nasıl gösterebilir? Ancak deneme-yanılma metodu ile yaşanacak inişli, çıkışlı bir yaşama mecbur kalırlar.
 
YOKSUL OLMAYAN KADIN işte burada sahne almalı, önemli bir rol üstlenmelidir.
 
VARLIKLI KADIN ya da YAŞAMINI YOLUNA KOYMUŞ KADINLAR, yoksul hemcinslerine yardımcı, yol gösterici, destek olmalıdırlar. Onların yalnızlık, zorluk, çaresizlik ve belirsizliklerle dolu olan yaşam yollarına ışık tutmalıdırlar.
 
Tarihsel gelişimimizde medreseler, tekke ve zaviyeler, aşevleri, dergahların üstlendiği işlevleri; günümüzde sivil toplum kuruluşları, vakıflar, toplu işbirliği programları içinde, çözüme götürmeye çalışmaktalar. Dernekler, birlik ve cemiyetler, sendikalar ve odalar, mesleki kuruluşlar çevrelerine el uzatmakta, yardımcı olmaya çalışmakta, kalıcı çözümler bulmaktadırlar.
 
İşte, VARLIKLI KADIN yoksulluk çemberine hapsolmuş insanlara yardımcı olmak için yapılan hayırlı çalışmalarda yer almalıdır. Bunu amaç edinmelidir. Sivil toplum kuruluşlarında gönüllü olarak yer almalıdır. Şahsi etkinlik alanlarını belirleyip, birleştirip, imkanlarını seferber etmelidir. Sivil toplum kuruluşları halkın içinden gelen yapılarıyla, olumlu işlere imza atılmasına sebep olmaktadırlar. Faaliyetleriyle sosyal hayatın çekirdeği ailenin içine ulaşarak, hayatlarına doğru katkılar sağlama olanağı yaratmaktadırlar. Bu topluluklar, gönüllü yapılarıyla, sevgi ve şefkatten yoksun dolayısıyla maneviyatları da düşük olan insanların benliklerini yapılandırarak, onlara eğitim imkanları yaratarak, güçlü kişiler, kişilikli aileler oluşumuna katkı sağlamaktadırlar.
 
Dünyanın dengeleri değişmektedir. İnsan hakları, yaşam ve hürriyet, eşitlik, sosyal hizmetlere rahat ulaşabilme, sağlık hizmeti alabilmek, iyi eğitim görmek; insanı güçlü kılmak, kaliteli nesillere sahip olabilmek adına çok önemlidir. Bu devletin, milletiyle elele halledebileceği vahim bir durumdur.
 
Biz hayatını yoluna koymuş kadınlar!
 
Karnı açlara, kalbimizi açmak; şevkat ve yol gösterici olmak durumundayız.
Muhakkak sivil toplum örgütlerinde yer almaya zaman ayırmak zorundayız. ''Bugün sana yarın bana'' sözü boşuna söylenmemiştir.
 
Çalışıyorsak hafta sonunda, çalışmıyorsak daha uzun zamanlarda, işimizden ailemizden arta kalan zamanın bir kısmını, yokluk çekenlerin maddi ve manevi yardımına ayırmalıyız.
 
Kesinlikle kız çocuklarının okutulması, eğitim almasını sağlayacak etkinliklerin içinde bulunmalıyız. Eğitimli her kız çocuğu bir ailenin geleceğini kurtarır. Ana olduğunda erkek ve kız çocuklarını o yetiştirecektir.
Kutsal Kitabımız OKU diye başlar. İnsanlığa inen ilk sözcük OKU olmuştur değil mi?
 
***
Sizlere bunları kendim söylemek isterdim. Şu masada adımın yazılı olduğu yerde oturmak ve yüzlerinizi görerek, gözlerinize bakarak konuşmak isterdim. Gelemedim, üzgünüm. Geçirdiğim kaza dolayısıyla zorunlu ev hapsindeyim.
 
21. Yoksullarla Dayanışma Haftası devletin sınırlı imkanlarına, ülke insanının gönül bolluğu ile alkışlanası bir hizmet sunuyor. 44 kuruluşun elele düzenlediği, artık geleneksel olmuş bu etkinliğin küçük bir parçası olmaktan gurur ve onur duyuyorum.
 
Yoksullara Yardım ve Eğitim Vakfı değerli başkanı Sayın Dr. İbrahim Ateş'e, etkinliğin her aşamasında emeği bulunan Kilis Yardımlaşma Derneği Genel Başkanı ve Efecehaber İmtiyaz sahibi Sayın M. Yahya Efe'ye, Anayurt Gazetesi İmtiyaz sahibi Sayın Peyman Alan ve Genel Yayın Yönetmeni Naci Alan'a; 21. Yoksullarla Yardım ve Dayanışma Haftası çalışmalarına emeği geçen, destek olan herkese teşekkürlerimi iletiyorum…
 
Saygılarımla.
 
Harika Ören
Efece haber İstanbul Temsilcisi
Bir Demet Nergis Genel Yayın Danışmanı
Akpınar Dergisi Sorumlu Yazı İşleri müdürü
Sanat Direktörü & Ressam
 
 
 
Ekleyen:  Harika ÖREN
Tarih:  16.12.2013
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Harika ÖREN Yazıları
İnsanlığın Kırmızı ÇizgileriHarika ÖREN [ 18.10.2023 Devamı
Tersane İstanbul’da Sanat Rüzgarları EstiHarika ÖREN [ 12.10.2023 Devamı
Begonvil Gölgesinde AdalarHarika ÖREN [ 11.9.2023 Devamı
30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsunHarika ÖREN [ 27.8.2023 Devamı
BABALAR; Sevgi Dolu Çocuklar YetiştirinHarika ÖREN [ 18.6.2023 Devamı
20. Yüzyılın Büyük AşkıHarika ÖREN [ 12.5.2023 Devamı
Geleceğimizi belirleyeceğimiz ANNELER GÜNÜHarika ÖREN [ 12.5.2023 Devamı
20. Yüzyılın Büyük AşkıHarika ÖREN [ 8.5.2023 Devamı
CACA Oyunu Caddebostan Kültür Merkezi’nde Harika ÖREN [ 7.5.2023 Devamı
20. Yüzyılın Büyük AşkıHarika ÖREN [ 7.5.2023 Devamı
ENGEL TANIMAYAN VAKIF ve OTİZMHarika ÖREN [ 2.4.2023 Devamı
Çiçekli Badem AğaçlarıHarika ÖREN [ 24.3.2023 Devamı
Zihin özgürlüğüne kilit vurulamaz!Harika ÖREN [ 12.3.2023 Devamı
Evdeki bulgurdan olmak Harika ÖREN [ 5.3.2023 Devamı
Geleceğini KaybetmekHarika ÖREN [ 26.2.2023 Devamı
Sabırla, Köklerimizden Yeniden Doğmak!Harika ÖREN [ 19.2.2023 Devamı
Tedbirde Kusur Kadere İftiradır!Harika ÖREN [ 12.2.2023 Devamı
Puantiye PrensesiHarika ÖREN [ 15.1.2023 Devamı
GELECEĞE YÜRÜMEK...Harika ÖREN [ 8.1.2023 Devamı
YEMİNİMİZ VAR HAYAT!Harika ÖREN [ 2.1.2023 Devamı
2023’e doğru…Harika ÖREN [ 26.12.2022 Devamı
En ulu sevgi; insanlık sevgisidirHarika ÖREN [ 10.12.2022 Devamı
Yaşam Hakkı!Harika ÖREN [ 3.12.2022 Devamı
Sonbahar RüzgarlarıHarika ÖREN [ 27.11.2022 Devamı
İklim aktivistlerinden tarihi eserlere saldırıHarika ÖREN [ 20.11.2022 Devamı
Yeni Nesil KütüphanelerHarika ÖREN [ 15.11.2022 Devamı
CUMHURİYET’E SEVDALIYIZHarika ÖREN [ 10.11.2022 Devamı
Fikir hırsızlığından metaverse dünyasınaHarika ÖREN [ 5.11.2022 Devamı
CUMHURİYET’E SEVDALIYIZHarika ÖREN [ 30.10.2022 Devamı
Yeni fiber teknolojik dünyaHarika ÖREN [ 19.10.2022 Devamı
EKİM’in Hakkını Vermek!Harika ÖREN [ 19.10.2022 Devamı
‘’Anadolu’nun Gelini’’ Eren EyüboğluHarika ÖREN [ 11.10.2022 Devamı
17. Contemporary İstanbulHarika ÖREN [ 24.9.2022 Devamı
Kraliçeler de ÖlürHarika ÖREN [ 13.9.2022 Devamı
Zafer Bayramımızın 100. Yılını kutluyoruzHarika ÖREN [ 28.8.2022 Devamı
Sayfalar : 1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam