Allah sana göz vermiş değil mi?, göresin diye..
Allah sana kulak vermiş değil mi?, duyasın diye..
Allah sana dil dudak vermiş değil mi?, konuşasın, merhameti sevgiyi işleyesin , tad alasın diye..
Allah sana el kol vermiş değil mi?, tutunasın, yardımlaşasın, şifa dağıtasın, helalinden kazanasın diye..
Allah sana ayak bacak vermiş değil mi?, yolları aşındırasın, hayat mücadeleni sürdüresin diye..
Allah sana beyin, akıl mantık vermiş değil mi?, akıllıca, mantıklıca düşünesin, akıl fikir üretesin diye..
Allah sana kalp, yürek vermiş değil mi?, hissedesin, vicdanlı olasın, acıma duygusunu hissedesin, saygı sevgi merhamet üretesin diye değil mi?..
Peki sen sana Allahın bahşettiği tüm bu özellikleri kullanabiliyor musun? Yoksa hala Allahtan çok şeyler mi? bekliyorsun.., şükredip yetinemiyor musun?
Hala ‘’Allah yardım etsin, Allah görsün, Allah acil şifalar versin, Allah çok versin, Allah akıl fikir mantık versin, Allah helalinden nasip etsin, Allah nasip etsin’’ diyorsun.
O halde nerde kaldı Allahın sana bahşettiği onca takdirler?..
Sen evet sen göremiyor, duyamıyor musun?
Vicdan duygu merhamet, şifa sunamıyor musun?
Mantık akıl fikir üretemiyor musun?
Haramın helalin ne olduğunu ayırt edemiyor musun?
Allahım seni bu dünyaya misafir kılarken tüm bunları sana sunmamış mı? ve sen hala Allahtan bekliyorsun..!!
Peki o halde Allahın sana bahşettiği onca takdiri kullanmasını bilmiyorsan, nasibine mücadele vermiyorsan hala Allahtan medet umuyorsan, Allaha havale ediyorsan sen hala niye yaşıyorsun be insan oğlu?
Allah sana vereceğini vermiş, sen kullanmasını bilmiyorsan evet tekrar soruyorum sen hala neden yaşıyor sun?
Ve Allah sana her günü hayırlı mübarek kılmıştır.., sen ise hala hayırlı mübarek günleri ay’a seneye, haftaya bölüştürüyorsun.
Herşeyden once şükretmesini bilmiyoruz…hala Allah versin, Allah görsün, Allah yardım etsin.., Alah vereceğini vermiş, kullanmasını bilelim ve Allaha yüklenmeyelim..!!
Hepimiz nankör insan oğullarıyız nankör..
Öyla karışığız ki.. Kimin neyi savunduğu, neyi onayladığı ve gerçekten neye inandığı, dini inancı belli değil artık. Hepimiz maskeli baloda dans ediyor gibiyiz ki baloların da günü saatleri bellidir, bizler ise renga renk maskelerle durmaksızın dans ediyoruz. Aklı fikri mantığı ve düşünceleri olanların bile aklı karışmakta. Elbet bir gün maskelerimizin lastiği gevşeyecek ve maskelerimiz düşecek, ama çok çok üzülüyorum ben bu karışık düşüncelerimden sıyrılıp kurtulamadan göçüp gideceğim, o maskesiz yüzleri göremiyeceğim.
Sadece şimdi hayal edebiliyorum maskesiz yüzleri ve çok tedirginleşiyorum, hayallerime MAYMUNLAR düşüyor.
Üzülmeyelim yinede sıkıntı yok.. İllaki bir yerlerden bir gün gerçekler ve doğrular bulunacak ve ispatlanacaktır, ama benim üzüldüğün şey işte ben o günleri göremiyeceğim..
''Sözlerim meclislerden dışarı, dışarı da hoş meclislerin de maskeli balolardan farkı yok''
Sevgilerimle.
|