Yaz günleri uzun, uzun ve bol güneşliydi. Yaz günlerinin, huzurla dolduğumuz bir enerjisi vardı. Kış boyunca yaz bahçelerini hayal ettik. Yürüyeceğimiz ıslak kumsalı, üstüne atlayacağımız köpüklü dalgaları, düşledik.
Gün ışığında, esen yaz meltemine karşı, güneşe dönen gün çiçekleri gibi yattık. Keyifle kurduğumuz tatil programlarının içinde olmanın dayanılmaz hafifliğini yaşadık.
Şezlong-mangal-şarap üçlemesinin keyifli dakikalarını, fotoğraf karelerine hapsettik, Face, İnstagram, Whatsapp paylaştık, durduk.
Rakı-balık sahil meyhanelerinde, hayata meydan okurken, renkli dostluklar kurduk. Bir çift göze heyecan ve tutkuyla bakarken, hasretini yudumlayanların farkına bile varmadık.
Hikayeler, bronz tenlerde buluştu. Aşklar yeşillerin gölgesinde yolculuğa çıktı. Bedenler güneşin sıcağında tutuştu. Özlemler, türküaz rengi denizlerin tuzuyla iyice bir depreşti.
Yanlızlar tarihi kalıntıların arasında geçmişi aradılar ya aslında geleceklerinin kaygısına düşmüşlerdi. Kalabalıklar içindekiler ise yanlızlığın öfkesini, seslerle oynaşarak dindirdiler. Sabah kahvelerinde ki sohbetlerden kaçıp, hamaklarda bir kez daha ıssızlığın kucağında sallandılar. Onların iç şarkısına yaprakların hışırtısı eşlik etti.
Kimi sevgilisini kucakladı, kimileri çocuklarını. Kimi yalnızlığına sarıldı, kimi çoklukta nefessiz kaldı. Kimi evlendi, kimi ayrıldı. Yaz aşkları geride kaldı. Hep öyle olmadı mı?
Yaz mevsiminde sevişenler oldu, tutkuyla birleşenler
Yaz sıcağında darılanlar ama ayrılığa adım atamayanlar
Yaz içinde yüzülen, türküaz denizler
Yaz kendini bronza bırakmak
Yaz kumsalın yanı başında uzanan tarihi kalıntılar
Yaz ayrıntıları belleklerde yer edecek sohbet dolu akşam yemekleri
Yaz rüzgarın şarkısıyla hamakta tembellik
Yaz aşkın içinde yolculuk
Yaz yeşilin gölgesinde serinlik
Yaz zevkle tadılan renkli buz kraliçesi dondurmada
Yaz hayallerin gerçekle buluşması
Yaz çıplaklığın tuzuna ter
Yaz ıslak saçların suyla oynaşması
Yaz martıların tiz sesi
Yaz denizlerde yosun
Yaz buz gibi kırmızı karpuz
Yaz kaçamakların vazgeçilmezi
Yaz limon ferahlığı
Yaz minik dostlarla sarmaş dolaş
Yaz ayçiçek tarlasında
Yaz kabak çiçeği dolmasında
Yaz ince kumlu plajın, küçük koyunda
Yaz yeşil yamaçların öptüğü berrak denizde
Yaz güneşin ışıldayan dalgasının kıvrımıyla
Yaz koşmaktan yorulan yüreklere huzur
Yaz taze balıkların tadında
Yaz güneşinin sıcak öpücüğüne uzatılan bedenler
Yaz efsane mevsim
Yaz bir yolculuk, kaç kere yapılabileceği meçhul
Yaz büyük bir tutku...
Yaz geride kaldı, bir yaz daha geride kaldı.
Yazın yerini Sonbahar aldı. Hep öyle olmadı mı?
Harika Ören
İstanbul 6 Eylül 2014
|