Uzun bir süredir adım adım Atatürk ve ulus kimlikle ilgili konular müfredattan çıkarılmaya çalışılmaktadır…
Çünkü
Birileri uzun süredir rahatsız oldukları ulus devlet yapısını ve ulus kimliği yıkmak…
İslami çok kimlikli, çok milliyetli bir devlet kurmak için fırsat yakaladıklarını düşünmektedirler…
Aslına bakarsanız bunun sadece son değişiklikle ilgili olduğunu düşünüyorsanız biliniz ki fena halde yanılıyorsunuz.
Hem bu süreç o kadar yeni falan değil neredeyse 40 yıllık bir geçmişe sahip.
Yani basit bir hesap yapmak gerekirse 1980‘lere kadar uzandığı bile söylenebilir…
Ancak son 15 yılda bu değişimin daha hızlı yaşandığını da söylemek mümkün
Doğrusunu isterseniz gerek dünyada…
Gerekse ülkemizde uygulanabilecek 2 türden eğitim vardır…
Bunlardan biri milli bir eğitimdir…
Diğeri de gayri milli bir eğitim.
Peki, nedir bu milli eğitim, isterseniz önce ondan başlayalım…
Bu eğitimde…
Millet ön plandadır
Yani öğrenciler öncelikle yaşadıkları ülkenin tarihini, coğrafyasını diğer ülkelerle geçmişten bu yana yaşanan sorunları…
Ve milletin refahı ve kalkınması için gerekli olan…
Bilimi…
Felsefeyi…
Edebiyatı…
Teknolojiyi öğrenirler…
Tek bir amaç vardır
Milletin çıkarları refahı ve mutluluğu…
Bu nedenle milli eğitim sistemi…
Hem öğrencilere çağın gerektirdiği bilimi, sanatı, felsefeyi öğretmek, hem de toplumun gelecekte de birlik ve beraberliğini koruyup…
Kendilerini açık Pazar yapmak isteyen emperyalizmin oyununa düşüp parçalanmamak için de…
Her türden etnik ve dini ayrımcılığı dışlayarak mutlaka laik olmak zorundadır…
Çünkü hemen her türden etnik ve dini kimlikten insanı bir araya getirerek millet yapan düşünce bunu gerektirmektedir.
Dolayısıyla Ülkenin birlik, yani tek millet esasını bozmaya yönelik olan her türden…
Etnik bölücülük…
Mezhepçilik…
Tarikatçılık türünden ayrımcılık, tehdit kabul edilir ve gelişmelerine izin verilmez ayrıca bu tür kimliklerin kendi farklılıklarını kıyafetleriyle ifade ederek toplumda farklılaşma yaratılması da engellenir.
Hem zaten izin verildiğinde; nasıl bir paralel hiyerarşiye yol açıldığını daha çok yakın bir süreçte, ülke olarak hep birlikte yaşamadık mı?
Bu nedenle tekrar; gelecekte er’den emir alan general…
Hizmetlisinin emir verdiği genel müdürle karşılaşmak istemiyorsak başta eğitim olmak üzere devletin her kademesini her türden etnik ve dini etkilerden uzak tutmak zorunludur…
Yani uzun sözün kısası milli eğitimle; milletin çıkarlarını korumayı, milleti kalkındırmayı, refaha ulaştırmayı; yani sanayileşmeyi…
Tarımı geliştirmeyi, yer altı, üstü tüm kaynaklarına sahip çıkmayı her şeyin üstünde tutacak, bilimde ve sanatta da ülkede yeni ufuklar açacak öğrenci yetiştirilmesi hedeflenirken…
Gayrı milli eğitim yani dini eğitimle’de…
Aslında biliyorsunuz ama yine de söyleyim…
Milletin anlamını bırak, adını bile söylemekten korkan…
Emperyalizmin ne olduğundan haberi bile olmayan…
Ülkenin içinde bulunduğu tehdit ve sorunlardan bi haber…
Bilim, sanat ve felsefeden uzak…
Tamamen kendi dini ya da mezhebinin çıkarlarını gözeten, bunun için de yabancılarla işbirliği yapılmasında hiçbir sakınca görmeyen kimliksiz, kişiliksiz sadece küresel sermayeye elaman olabilecek öğrenci yetiştirilebilecektir…
Yapılan budur…
|