Şimdi biz Afrin’e girmeye hazırlanıyoruz ya…
Ne için?
Nedeni şu…
ABD bizim Suriye sınırımızda PYD’den oluşacak 30 bin kişilik bir ordu kuruyormuş…
Tamam.
Bu çok önemli bir gerekçemiz olabilir, ancak…
Ya ABD’nin bölgede gerçekleştirmek istediği hiçbir projeyi anlamayıp da
Tepkiler üzerine sözde geri adım atar gibi yapmasını kabul ederek ABD karşısında sürekli aldatılan ülke olmayı nasıl değerlendirmek gerekir?
Anlaşılmadı mı?
Bakın biraz basitleştirerek anlatmaya çalışayım…
ABD yaklaşık 15 yıldır BOP olarak adlandırdığı 22 ülkenin sınırlarını değiştireceği bir projeyi uygulamaya çalışmıyor mu?
Çalışıyor.
Peki, adamlar bunun için fiilen de müdahale edip terör örgütlerini her yönden de desteklemiyorlar mı?
Tam 4900 tır silahın o bölgede PYD’ye teslim edilmesi bile bunun çok acık göstergesi değil mi?
Üstelik tüm bu silahlar bir gecede falan da taşınmıyor…
Ama her nedense…
Bizim ülkemizi yönetenlerden bir gün bile ABD’nin BOP’ una karşı en küçük bir söz duymadık neden dersiniz?
Devam edelim…
Geçtiğimiz günlerde eski bir ABD Büyük Elçisi:
“PYD’ye giden silahlar Türkiye’den gidiyor ve bunu da Türk devleti biliyor.” Dedi mi?
Peki, nereden gidiyor bu silahlar…
İncirlik ve diğer ABD üslerinden değil mi?
Normalde bir ülke yöneticisinin yapması gereken de…
İlk olarak hamasi söylemler yerine…
Hemen o üslere el koyup bu silah gönderilmesini engellemek olmalı ancak ne yazık ki öyle olmuyor…
Kaldı ki…
Bu aymazlığımız yeni bir şey de değil, oldukça eskilere dayanıyor…
Şöyle bir düşünün…
Uğur MUMCU bu yüzden öldürülmedi mi?
Ya eski jandarma Genel Komutanı Eşref BİTLİS?
Peki, bugün hala Suriye’yle işbirliği yapmayıp da yabancı bir ülkede ve onların karşı çıkmasına rağmen ÖSO denilen başıbozuk çeteyle iş tutmaya çalışmanın mantığı nedir?
Şöyle bir düşünün…
Biz 2011 yılında ABD ile birlikte Esad Düşmanlığı yapıp çeşitli cihatçı örgütlerle işbirliği yapmamış olsaydık…
Yani Esad komşumuz olarak kalmış olsaydı…
Bölgede IŞİD diye bir örgüt olabilir miydi?
Olamayacağı gibi PYD…
ÖSO falan da olamazdı…
Yani demem o ki…
Bölgede yaşadığımız tüm bu sorunlar…
ABD’nin desteklediği siyasal İslamcı bakış açısı ve onun getirdiği mezhep düşmanlığından kaynaklanmaktadır…
Düzelir mi?
Elbette ama bunun yolu da;
Önce kendi birliğinizi ulus kimlik temelinde sağlayıp…
Başka uluslara da yönetiminde kim olursa olsun, saygı ile yaklaşmaktan geçmektedir…
İsterseniz Atatürk’ün o ünlü sözüyle daha açık söyleyim…
“Yurtta sulh, cihanda sulh…”
|