23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı ülke olarak…
Meydanlarda…
Stadyumlarda…
Halkın çok yoğun katılımıyla büyük bir coşkuyla kutladık demeyi çok isterdim ama…
Ne yazık ki böyle bir şey bir süredir söz konusu değil.
Zaten yapılan kutlamalar da…
Sadece…
Okullarda yapılan törenler ve en üst makamca yapılan resepsiyonun ötesine geçemiyor.
Peki neden?
Öyle ya…
Bayramların geniş halkın katılımıyla kutlanmamasının…
Dahası…
Anıtkabir’e gidilmekten kaçınılmasının…
Hatta
Büyük önderden söz ederken millete mal olmuş Atatürk soyadından söz etmemenin ve sadece Mustafa Kemal denilmesinin…
Üstelik bu adı unutturmak istercesine hemen her yerden kaldırmaya çalışmanın da bir anlamı…
İllaki var.
Üstelik bu sadece bugünün konusu değil…
Neredeyse
Mevcut iktidarın yıllardır ülkemize giydirmek istediği sistemle de doğrudan ilişkili…
Aslına bakarsanız…
Bugün yapılmak istenilenlerle Atatürk’ün yaptıklarının tamamen birbirinin zıddı olduğunu söylemek için de öyle kâhin olmak falan gerekmiyor…
Sadece tarihi o da doğru kaynaklardan okumak…
E tabi biraz da gözlemci olmak bunun için yeterli olabiliyor…
O günlerde bilindiği gibi…
1.Dünya Savaşı sonunda yenilmiş kabul edilen bir devletin, yedi düvel tarafından işgal edilmesi sürecinde yapılabilecek en doğru şey, ülkenin dört bir bucağından temsilcileri bir çatı altında toplayıp…
Mücadele eden birbirinden bağımsız güçleri de birleştirip merkezi bir ordu haline getirerek meclisin yönetimi altına sokmaktı…
Zaten birbirinden kopuk paramparça örgütlerle mücadele etmek, düşman karşısında daha baştan yenilgiyi kabul etmekle de eş anlamlıydı…
İşte Ankara bu nedenle öncelikle meclis kurup, halkı birleştirip, Kurtuluş Savaşı’nı örgütlerken…
İstanbul yani Saray da ‘tam tersine
İngilizlerle işbirliği içinde meclisi kapatıp…
Milletvekillerini tutuklatıp, sürgüne göndermeye çalışıyordu…
Sonuçta bu mücadele bizi savasın sıcaklığıyla birleştirdi ve biz Türkiye halkı olarak girdiğimiz bu mücadeleden tek vücut Türk milleti olarak zaferle çıktık ama…
98 yıldır emperyalistler ve onların ülkedeki kuklalarına karşı Türk ulus kimliğimizle var olma mücadelesi verdiğimiz de bir gerçek…
Diyeceksiniz ki tamam da…
İktidar ne istiyor? Onu söylemediniz…
Aslına bakarsanız istenilen gayet açık…
“Ulus devlet ortadan kaldırılsın…”
Yerine de…
“Hemen her türden etnik ve dini kimliğin kendini ifade edeceği padişahlık türünden başkanlık denilen dini bir düzen kurulsun…”
Hem zaten kendileri de federatif olmayan bir başkanlığı “Altı kaval üstü şişhane” diye ifade etmiyorlar mı?
Deneyimle sabittir…
Her zaman Ulusu birleştirmek, emperyalizme karşı mücadele etmek isteyenler meclisi yüceltir, etkili hale getirir…
Parçalamak isteyenler de etkisizleştirir ve yok sayar…
Olay budur…
|