Normalde bir ülke seçim atmosferine girdiğinde, seçime giren partilerin iktidarı aldıklarında neler yapacaklarını…
Memleketi nasıl düze çıkaracaklarını…
Ekonomik ve siyasi neler gerçekleştireceklerini…
Hatta
Diğer partilerden hangi konularda farklılıkları bulunduğunu halka anlatmaları beklenir değil mi?
Ama her nedense bizde öyle olmuyor.
Olamıyor.
Doğrusunu isterseniz bu gün asıl tartışılması gereken Ülkemizin bu seçimle birlikte parlamenter sisteme veda edip başkanlık yönetimine geçeceği…
Başka bir deyişle de…
Başkan seçildikten sonra her ne kadar bu seçimde milletvekili seçilmiş de olsa…
Sonuçta
Bu seçilen vekillerin çok bir kıymeti harbiyesinin olamayacağı…
Çünkü
Başkanlık sistemiyle birlikte hükümetin meclisten güven oyu alması gerekmediği gibi…
Bakanlar da onların arasından olamıyor.
Böyle olunca da haliyle öyle bugün olduğu gibi…
Gensoru…
Soru önergesi…
Gibisinden hükümetin yaptıklarını tartışmak
Hesap sormak benzeri bir şey de mümkün görünmüyor…
Yani lafı fazla uzatmayalım…
Bu seçim ülkemiz açısından o kadar önemli ki…
Ülkemizin bundan sonra da bu güne kadar olduğu gibi bir ulus devlet olarak mı?
Yoksa başkanlık adı altında federatif bir devlet olarak mı varlığını sürdüreceği tamamen buna bağlı…
Tabi böyle olunca da özellikle başkanlığa karşı çıkan partilerin…
Ulus devlete…
Ulus kimliğe, dolayısıyla laikliğe ve Atatürk’e sahip çıkan bir aday bulması bir anlamda zorunlu ama ne mümkün…
O kadar aramalara karşın sonuçta bula bula ulus devlet karşıtı…
ABD politikalarının uygulayıcısı…
Üstelik İngiliz Kraliyet nişanı sahibi bir aday bulabiliyorlar ya ne desek boş…
Hani 2014’deki cumhurbaşkanlığı seçiminde de birilerinin “tıpış tıpış gideceksiniz” dedikleri bir aday vardı ya…
İnanın bugün yapılan da çok farklı değil…
Şimdi şöyle bir düşünün…
Sahi o seçimde Ekmeleddin İHSANOĞLU’nun adaylığını siz seçimden ne kadar önce öğrenmiştiniz?
Adaylık sürecinde adı açıklandığında mı?
Ne zaman?
Bakın burada oldukça ilginç bir şey söyleyeceğim…
Diyorum ki Ekmeleddin İHSANOĞLU konusu ne seçimden 1 ay ne de 3 ay önce ortaya cıktı…
Doğrusunu isterseniz İslamcı bir adayın karşısına bir başka İslamcı adayı çıkartmak işi tam 2011 yılında planlandı…
Deniyor ki:
O dönemde Aydın DOĞAN Cidde’ye gidiyor ve Ekmeleddin İHSANOĞLU ile görüşüp Cumhurbaşkanlığı adaylığı teklif ediyor…
Şimdi içinizden kim biliyor, nerede yazıyor? Diyebilirsiniz onun için şu kadarını söyleyim…
Bu konu Sayın Tevfik DİKER’in Kurtlar Medyası kitabında aynen var ve kitabın birinci baskısının yayın tarihi 2013 Aralık…
Demek istediğim eğer Cumhurbaşkanı adayı arıyorsanız
Öncelikle parlamenter demokrasiden…
Ulus devletten yana olmasına bakmak gerekiyor…
Yoksa…
Neoliberal…
Ya da Derviş olmasına değil.
|