Şimdi arkanıza yaslanın ve şöyle bir düşünün…
Bugüne kadar ülkemizi yönetenlerden Mondros Ateşkes Anlaşması’na…
Yani
Ülkemizin kayıtsız şartsız teslimiyetine ilişkin herhangi bir eleştiri duyan oldu mu?
Ya Sevr‘le ilgili bir söz…
Herhangi bir açıklama.
Bugüne kadar böyle bir şey gündeme geldi mi?
Kaldı ki…
Sevr Anlaşması bu gün bile yürütülmeye çalışılmakta…
Bunun için de bir yandan çeşitli ülkelere Ermeni soykırımı tasarıları kabul ettirilip Türkleri soykırımcı ilan ettirme sonrasında arkasından geleceği açık olan toprak ve tazminat talepleri yürütülmeye çalışılırken…
Diğer yandan da aralarında ülkemizin de bulunduğu 4 ülkeden koparılacak parçalardan oluşan büyük Kürdistan projesi tam gaz uygulanmaya çalışılmıyor mu?
Ancak her nedense…
Bu konular, ülkemizin yöneticilerinin gündemine hiç gelmemektedir.
Tabi burada bir konuyu atlamamakta yarar bulunuyor…
Mondros…
Sevr hiç gündeme gelmiyor ama…
Hemen her fırsatta Lozan’a saldırıldığını da unutmamak gerekiyor…
Önceleri topluma…
Sanki yer altı, yer üstü tüm kaynaklarımızı yabancılara satan kendileri değilmişçesine…
“Lozan 2023’de bitecek, ancak ondan sonra kendi madenlerimizi kendimiz çıkaracağız …”
“Sanayileşeceğiz…” Yalanı bile söylenmedi mi?
Söylendi söylenmesine ama hiç kimse…
Ya tamam da ETİ Bank neyin nesiydi? Diye bile sormadı ama bu yalan furyası daha sonra…
“Lozan hezimettir” le daha uzun bir süre devam etti…
Yani ettirildi…
Hayatlarında bir kez bile emperyalistlere kafa tutup, tavır alamayan…
Hatta
Eş başkanlık gibi bir görev üstlenip emperyalistler adına bölgede yıkım projelerinde görev üstlenenler bile…
Akıllarınca Lozan’ı küçümsüyorlardı ama…
Ne çare ki mızrak çuvala sığmıyordu…
Söylenen yalanlar da daha yatsıya varmadan ortaya çıkıveriyordu.
Bu kez de Yunanistan ziyaretiyle ortaya çıktı ki…
Hedef yine Lozan…
Akıllarınca Lozan’ı güncelleştirmek adına da…
Bu güne kadar ses çıkarmadıkları Yunanistan’ın yaptığı oldubittilere…
Ve Türk askerinin Kıbrıs’tan çekilmesi konusuna meşruiyet kazandırmaya çalışmaktadırlar…
Yok olamaz!
Bu kadarı da yapılamaz! Diyorsanız
Yunanistan’ın işgal ettiği 18 adanın hiç gündeme gelmemesinin…
Ayrıca
Yunanistan Başbakanının: “Türkiye’yi 43 yıl önceki gayri meşru işgalle…” Suçlamasına karşın hiç bir tepkide bulunulmamasının…
Hatta Kıbrıs’tan asker çekilmesi konusuna bile susulmasının…
Zamanında Denktaş’a karşı çıkıp, Annan planını savunmakla övünülmesinin başka bir anlamı olabilir mi?
Elbette olamaz.
Ama sunuda asla unutmamak gerekiyor…
Bugün Lozan’ı eleştirip güncelleme yapmaya çalışırsanız, kendinizi bir anda Sevr’in uygulayıcısı olarak bulabilirsiniz…
Benden söylemesi…
|