Geçtiğimiz hafta başta Muş Bulanık olmak üzere…
Diyarbakır…
Hakkari…
Şırnak…
Cizre ve birçok yerde devlete ait okullar yakıldı…
Elbette sadece okullar yakılmıyor…
PKK, diğer taraftan da kendi okullarını oluşturuyordu ama…
Bu kadar okul yakılırken…
Hatta
PKK’nın okulları bir gün mühürlenip ertesi gün açılırken…
Devletin en üstünden…
Milli Eğitim Bakanına kadar bu işe şiddetle karşıçıkan…
Eleştiren…
Kınayan…
Sorumlulardan hesap sorulması yönünde…
Bırakın gerçekleşmesini, talimat veren bir yetkili gördünüz mü?
Bence göremezsiniz…
Kanımca yapılacak böyle bir açıklama da bildiğiniz gibi çözüm sürecine zarar vereceğinden mümkün görünmüyor…
Öyle ya, ya süreç sekteye uğrarsa…
Hem zaten bu olayın failleri falan da yok. Hemen her şey herkesin gözünün önünde gerçekleşiyor…
Bildiğiniz gibi PKK uzun süredir anadilde eğitimi dayatmaktadır…
Ve bu konuda fiili durum yaratılacağı da uzun süredir dillendirilmektedir.
Aslına bakarsanız…
Konuyla ilgili, İktidar da…
Muhalefet de çok farklı düşünmüyor…
Konuya ilişkin hepsinin de birçok açıklamasıbulunuyor.
PKK’ya yasallık kazandıran yasanın iptali için kaç milletvekili imza verdi sanıyorsunuz?
Durum böyle yani…
Yapılan açıklamalarla özerkliğin sadece siyasi değil ekonomik ve mali olacağı da vurgulanmasına karşın yukarılardan çıt bile gelmemesi…
Sessizliğin ikrardan geldiğinin…
Yani kabullenildiğinin de bir göstergesi değil mi?
Neyse…
İşte bu özerklik işinin en belirgin özelliği bağımsız bir dilinin olması.
Hem bir anlamda dil…
Millet yaratmanın da ön koşulu değil mi?
Ama
Bu konuda gerekli adımları seçmen endişesiyle ancak özel okullara kadar atabilen iktidar, daha fazlasına cesaret edemedi…
Çünkü ne kadar yıpratılırsa yıpratılsın, toplumdaki millet bilinci hala yok edilememişti…
Ama konunun seçimlerden önce çözülmesi de gerekiyordu…
Verilmiş sözler vardı…
İşte seçimler endişesiyle gerekli adımları atamayan iktidar…
Konuyu kendi haline bıraktı…
Daha doğrusu
PKK’ya fiili durum yarattırılarak anadilde eğitimin hayata geçmesi sağlandı…
Olay budur…
|