Uzun süren Gaziantep ayrılığından dönmek için hazırlıklara başlamıştım ve yazılarıma birkaç gün ara vermek istemiştim.
Buralarda havaların daha da güzelleşmesi, Gaziantep ve yurt genelindeki olayların sık sık gündeme gelmesi, dönmeden yazmaya itti beni.
Yangın yerine dönmüş ülkemde kargaşa kol gezerken, toplu açılış törenlerine katılarak hamasi nutuklar atmanın, yaşanan bu kargaşayı, bu terörü çözeceğini sanıyorlar.
Komşularla sıfır sorun diye gelip “Yeni Türkiye”nin komşuluklarını sıfırlayanlar, bu çarpık dış politikalarını yeniden gözden geçirmedikleri sürece sorunların çözüleceğini sanmak safdillik olur.
Önce başbakanın “öfkeli gençler” diye tanımladığı kafa kesen vahşi bir terör örgütüne ancak günler sonra ve Amerika’dayken “eli kanlı terör örgütü” diyebilen anlayış, ülkeyi karanlık bir çıkmaza doğru sürüklüyor.
Uluslararası koalisyon güçleri denen oluşum, bir aya yakın zamandan bu yana neredeyse her gün bu terör örgütünü bombalıyor.
Bu işi, bana göre aldatmaca bombalamalarla bitirebileceklerini sanıyorlar.
Egemen güçler bizi savaşın içine ittirirken birileri de ayni yöne çekiştiriyor.
Böyle bir dönemde gezilerin, toplu açılışların iptal edilmesi ve acilen meclisin toplanması gerekirken, hem cumhurbaşkanı hem başbakan hem parti genel başkanı gibi davranan, anayasal konumunun partiler üstü olduğunu unutan cumhurbaşkanı, dünyaya çekidüzen vermeye kalkıyor ve muhalefet partilerine demediğini bırakmıyor.
Oysa yapması gereken, hemen meclisin toplanmasını sağlamak ve muhalefet partileri ile görüşmeler yaparak çözüm yolları aramak olmalı değil mi?
Ama öyle olmuyor.
Sataşmalar, azarlar havalarda uçuşuyor.
Ne namussuzlukları kalıyor ne edepsizlikleri ne vatan hainlikleri.
x
Değerli okurlar.
Bu işlerin böyle yürümeyeceğini artık ilköğretim okulu öğrencileri bile anladı.
Egemen güçler Esat’la çözüm yolları ararken, biz bir Esed inadı tutturmuş gidiyoruz.
Bir taraftan eğit donat politikası ile ÖSO güçlendirilmeye çalışılırken, öte yandan güvenlik paketleri düzenlemek nasıl bir politikadır?
70 Yaşımı devirdim.
Bu yaşıma gelinceye kadar ülkemin ve yurttaşlarımın yarınları konusunda hep kaygılandım.
Şimdilerde bu kaygım daha da arttı.
Yarını görememenin kaygısı, iyi yönetilememenin kaygısı, barış kaygısı, özgürlük kaygısı, kardeşlik kaygısı…
Yani kaygılar katmerlendi.
Çözüm mü?
Bana sorarsanız çözüm, her gün daha da uzaklaşıyor.
Gaziantep Emniyet Müdürü Ali Gezer ne diyor?
“Kentte yapılan operasyonlarda, Türkiye’deki en büyük silah ve mühimmat ele geçirildi.
Açıklarsam dudağınız uçuklar.”
Yani fırtına öncesi sessizlik diye bir şey kalmadı, fırtına bağıra bağıra geliyor.
|