Bu reklamlar konusuna girmeden önce reklam konusuyla ilgili kendi düşüncemi söyleyeyim;
Hemen hemen tüm reklamlar aldatmaca.
Şimdi “neden?” diye soracaksınız ya da ben açıklamadan, izlediğiniz bu reklamların aldatmaca olduğunu görerek bana hak vereceksiniz.
Dün bir gömlek aldığınız mağazanın iki gün sonra, camına yapıştırılmış bir reklam görürsünüz
İki gün önce aldığınız gömlek için % 60 indirim yazmaktadır.
Nasıl bir ruh haline büründüğünüzü anlayamazsınız.
Krizi fırsata çevirmekte çok mahir bir yurttaş olduk galiba.
Salt bir mağazanın vitrinindeki aldatmaca reklamdan söz etmem yeter mi?
Yetmez.
Herkesin evinde, iş yerinde, fabrikasında bir televizyon mutlaka vardır.
Dahası iki kişilik bir ailede, hanımın ayrı, beyin ayrı televizyon izlediğini yakından biliyorum.
İzlenmesi yüksek bir dizide, bir programda, süre olarak daha çok reklamları izlemiyor muyuz?
Üstelik bu reklamların periyodunu RTÜK düzenlemiyor mu?
İşte o reklamlarda her gördüğünü isteyen çocuklarınız varsa, yandı gülüm keten helva.
Üstelik siz o reklamların aldatmaca olduğunu da biliyorsunuz.
Aldatan reklamlar konusunda bir yaptırım uygulayacak yasamız var mı bilemiyorum.
Krizi fırsata çevirmek isteyen vicdan yoksunu insanlarla yasa bile başa çıkamaz.
Vicdan eğitimi yapan okul var mı?
Yok.
Eğitim sistemimiz zaten yerlerde sürünüyor, birde vicdan eğitimi yapan okuldan söz ediyoruz.
Bu aldatmaca reklamlara büyük paralar harcayanlar, masraflarını nereden çıkaracaklar?
Tabi ki reklama inanan müşterisinden.
Hadi gelin reklamları dikkatle izleyelim.
Bakalım bizi kimler aldatıyor?...
|