Sosyal ve ekonomik sorunlarla cebelleşen toplum, bir takım çarpıklıklara iyiden iyiye alışarak kanıksadı mı yoksa tedirgin mi?
Bilemiyorum.
Neden mi?
Cennet ülkemde şiddet almış başını gidiyor.
Suçların cezasız kaldığını gören ne idüğü belirsiz bazı psikopatlar, şiddeti meslek edinmiş görünüyor.
Oysa bu cennet ülkenin polisiyle askeriyle güvenlik güçleri var.
Ne idüğü belirsiz dediğim psikopat, çıkardığı kavgaya müdahale eden ya da kavgayı önleyip, kavga edenleri yatıştırmaya çalışan güvenlik görevlisini bıçak ya da ateşli silahla vurabiliyor.
Belki ya tam psikopattır ya da güvendiği güçlü birileri vardır.
X
Denetimsizliğin yarattığı boşluğu görerek, her ülkeden gelen mafya bozuntularının, elini kolunu sallayarak ülkemizde dolaşan çeşitli ülkenin başıbozuklarının çoğu, bu şiddet sarmalının odağı durumunda değil mi?
Üstelik bunların ülkemize gelmesini ve kalmasını isteyen emperyalist ülkeler, yaşanan şiddet olaylarına, ellerini ovuşturarak çanak tutmuyorlar mı?
İktidarıyla, muhalefetiyle ülkenin seçilmişleri, yaklaşık 7 ay sonra yapılacak yerel seçim telaşına düşüklerinden, böyle basit(!) konularla ilgilenmeye zaman bulamıyorlar olsa gerek ki, nedir bu şiddet olayları diye soracak, sorgulayacak ve bu tür olaylara dur diyecek kimse çıkmıyor.
Şiddet olayları nereye varacak ve ne zamana kadar sürecek şimdilik belli değil.
Ruhsatlı silahı olanların sayısı belli ancak ne kadar ruhsatsız silah kullananlar var?
İşte o belli değil.
Baksanıza, yüce meclis ikinci defa olağanüstü toplanıyor, böyle basit(!) konuların tartışılmasına gerek duymadan yeniden kapanıyor.
Yani ikinci aç –kapa konumundaki bir yüce meclis.
X
Salt bunlar mı?
Ekonomik sıkıntı had safhada, Özelleştirme İdaresi, bazı ülkelerin yüzölçümünden büyük olan, özellikle sahillerdeki toplam 30 bin 668 km. kare hazine arazisini satılığa çıkarmış.
Ekonomi ile böyle mi başa çıkılacak?
Ekonomi, toprak satışıyla mı düze çıkarılacak?
Peki, ekonomiyi bu duruma kimler getirdi? Soran, sorgulayan var mı?
Hadi ben sormuş olayım. “Ekonomiyi bu duruma kim, kimler getirdi?”
Ve bozulan ekonomi, sahillerimizdeki hazine arazilerini satarsak düzelecek mi?
Yanıt alamayacağımı bile bile sorsam da böyle basit(!) sorularla yurttaşlık görevimi yaptığımı ve bunun da toplum için bir şiddet olduğunu düşünüyorum.
Haklı mıyım, haksız mıyım onu da bilemiyorum
|