Üç yanı denizle çevrili bir ülkede, su sıkıntısı yaşanır mı?
Evet, değişken iklim koşullarından dolayı yaşanabilir.
İklim koşulları da doğaya duyarsız insanların, mal, mülk, para hırlarından kaynaklanıyorsa, şapkayı ortaya koyup düşünmek gerek.
Önemli olan, akılcı önlemler almak ve uymayanlara ağır yaptırımlar uygulamak gerek.
Üç yanı denizle çevrili dedik ama balığı koruyamadık.
Denizin içine kurduğumuz balık çiftlikleriyle de denizlerin doğasını bozduk.
Bu gidişle gide gide denizleri de kullanamayacağız.
X
Ekonomik Kalkınma Ve İşbirliği Örgütü (OECD), uluslararası bir ekonomi örgütüdür.
Bu örgüt, dünyada “endişeli” ülke olarak Türkiye’yi göstermiş.
Üç yanını çevreleyen denizlerini kullanamadığını, herkes gibi OECD de biliyor ama sen, itibar hastalığına duçar olduğun için bilemiyorsun.
Ülke sınırları kevgire dönmüş, görüyorsun, aldırmıyorsun.
OECD de biliyor ve seni en “endişeli” ülke olarak yaftalıyor.
Belki de bizi kıskandığındandır(!)
Her ülkeden gelen sığınmacı dediklerimizin, ülkenin demografik yapısını bozduğunu sen göremiyorsun ama OECD görüyor, bizim için “endişeli” diyor.
Ve belki de bizim yerimize endişeleniyor.
Hani pek endişelenmez de.
Temel gıda maddelerinde fiyatların korkunç yükselmelerini sen görmek istemiyorsun ama elin OECD si görüyor.
Türk vatandaşlığını parayla satmayı, sen içine sindirebiliyorsun ama OECD sindiremiyor görünüyor.
Ve gülerek, “endişeli ülke” diyor.
Ekonomideki çarkın dişlilerinin aşındığını OECD başta olmak üzere herkes görüyor, sen aldırış etmediğin gibi zam üstüne zam yaparak ekonominin düzeleceğini sanıyorsun.
Durum bu kadar vahimken, kimsenin kontak kapamadığını, aç kalmadığını söyleyen tuzu kuru aymazlar da yok değil.
Daha uzatayım mı?
Yok, uzatmayayım.
Burada keseyim ve düşünmeye başlayayım…
|