19. Milli Eğitim Şurası sona erdi ermesine amaŞura’yla ilgili tartışmalar bu kadar kısa sürede sona erecekmiş gibi görünmüyor…
Aslına bakarsanız sadece eğitimde değil, hemen her alanda tartışmaya…
Akıl yürütmeye…
Konuyla ilgili gelişmiş ülkelerden yola çıkarak…
Onlara yetişmek…
Daha doğrusu geçebilmek uğruna neler yapılabilirliğin tartışılmasına ihtiyaç bulunuyor ama bizde iş öyle olmuyor…
Bu 19.Şura’da da ülkemiz öğrencilerinin neden matematikte…
Fende…
Sporda…
Müzikte…
Sosyal bilimlerde başarılı olamadığı…
Bu konularla ilgili yapılan yarışma ve sınavlarda neden hep sonuncu sıralarda olunduğu…
Başarılı olmak için hangi yol ve yöntemlerin izlenmesi gerektiğinin tartışılması gerekiyordu ama…
Bu tür konuların yanından bile geçilemedi.
Şurayı en çok meşgul eden konular ise genelde…
Eğitimin ana sınıfından itibaren dinselleştirilmesi ile kız ve erkek öğrencilerin ayrılması oldu…
İsterseniz buna Osmanlıca dayatmasını ve İnkılâp tarihi ve Atatürkçülük derslerinin müfredatının yeniden yazılmasını eklerseniz olay tamamlanıyor…
Hem zaten eğitimde gerçekten başarı ve başarısızlığıtartışabilmek için öncelikle ulus bilincinin…
Daha doğrusu…
Bağımsızlık…
Ülkemizin kalkınması…
Gelişmesi…
Hemen her konuda diğer ülkelere bağımlılığının azaltılmasıgibi ulusal hedeflerinizin olması gerekiyor ama…
Amaç…
İtaatkâr…
Boyun eyen…
Emperyalizmin baskısı sonucu üretmeyen…
Sanayileşmeyen…
Tarımını geliştirmeyen bir ülke yaratmak olunca, haliyle toplumu da buna uygun yapılandırmak…
Bunun için de öncelikle halkta ulus bilincini…
Bu konudaki duygu ve düşüncelerini yok etmek…
Ortak değer ve düşünceleri de ortadan kaldırmak gerekmektedir…
İşte ana sınıfına kadar din eğitimi konulmasının…
Minicik yaşlardan itibaren çocukları, kız ve erkek olarak ayırmaya çalışılmasının…
Osmanlıca denilen, sadece sarayda kullanılan bir dili topluma dayatmanın mantığı bu…
Biliyorsunuz bu süreçte İnkılâp tarihi ve Atatürkçülük dersleri de yeniden planlanacakmış ki…
Uzun zamandır bu dersle ilgili kitaplarda vatan, millet, gazilik, şehitlik türünden kavramlara yeterince yer verilmediği biliniyordu…
Ders kitaplarının yeniden yazılması işlemi de tamamlandıktan sonra bırakın öğrencilerin Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı…
Devrimleri öğrenmesini…
Atatürk denildiğinde akıllarında kalacak tek şey…
Pembe boyalı bir evle, çocukluğunda karga kovalamasından öte geçmeyecektir…
Bu arada unutmadan…
Neden topluma ısrarla Osmanlıca dayatılıyor biliyor musunuz?
Kurulacak yeni Türkiye’nin, Pardon Osmanlının Yeni dili olacak da ondan…
Demedi demeyin…
|