Gazeteci gözaltında.
Polis gözaltında.
Asker gözaltında.
Basına yayın yasağı üstüne yasak geliyor.
Her gün ölümler, öldürmeler kol geziyor.
Üniversiteler kaynıyor, kimselerin umurunda değil.
1980 öncesinde bile bu kadar kargaşa yoktu ama faşizm fırsat bildi, gelip ülkenin böğrüne oturdu.
Bunun adı ileri demokrasi ise, böyle ileri demokrasinin canını seveyim(!)
Şimdi düşünüyorum da demek ki bu iktidarsız iktidarın iktidara gelmesi için her şey yapıldı ve biz ancak şimdilerde bunu anlayabiliyoruz.
Bakın, laik eğitimle savaş var.
Bırakın eğitimi, laiklikle sıkı bir savaş var.
Düne kadar dost ve müttefik olup, ayni inde barınanlar, şimdilerde birbirlerinin inine girmeye çalışıyor.
Girebildiler mi?
Yok.
Sidik yarışı hala sürüyor.
Biz de ayran içmiş gibi pel pel bakıyoruz.
Bu işlerin cezasını, benim cevval geçinen nezih halkım çekiyor.
Dün Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun bilmem kaçıncı yıl dönümüydü.
Hamaset nutuklarının dışında bir şey oldu mu?
Zaten her yıl öyle olmuyor mu?
Uyuyoruz.
Hem de ayakta uyuyoruz.
Daha doğrusu uyumamız için ne gerekiyorsa yapılıyor.
Biz de mışıl mışıl uyumayı sürdürüyoruz.
Yarın uyandığımızda, Allah korusun, her şeyimizi yitirmiş olabiliriz.
Önümüzde, tarihi hala şüpheli olan bir seçim var.
4 – 5 yılda bir bizi adam yerine koyup sandık başına çağıracaklar.
Oy kullanacağız.
Önemli olan, hiçbir çıkar kaygısı olmadan, oyun namus olduğunu bilerek sandık başına gitmek.
Var mısınız?
Yoksa nereye gittiğimiz belli değil…
|