Bu ülkede istihbarat birimleri yok mu?
Tabi ki var.
Çünkü istihbarat, neredeyse bir devletin bel kemiği.
Bu arada bizim çeşitli istihbarat birimlerimiz var.
Örneğin devletin istihbarat birimi MİT.
Yani adı üstünde Milli İstihbarat Teşkilatı.
Öte yandan polisin istihbarat kurumu var.
Jandarmanın istihbarat birimi var.
İç İşleri Bakanlığının istihbarat bölümü var.
Başbakanlığın, cumhurbaşkanlığının istihbarat birimleri var.
Ancak bu kadar istihbarat birimleri, birbirleriyle kuşdiliyle konuşur.
Osmanlıca konuşsalar anlaşılacak ama kuşdili bir muamma.
Yakın zamandaki mafya hesaplaşmalarına bakın.
Tüm istihbaratçılar, birbirleriyle hep kuşdili konuşmalar yaptığından olsa gerek, olacaklardan kimsenin haberi yok.
Mafya birbiriyle hesaplaşıyor.
Adamlar öldürülüyor, mafya sokakta geziyor, istihbarat yok.
Sağlam bir istihbarat olsa bunlar olur mu?
Olabilir mi?
x
Başbakan bas bas bağırıyor;
“Kardeşimiz olsa bile kolunu koparırız.”
Etme eyleme başbakan, çağır istihbaratı, gerçekleri öğren, ondan sonra konuş.
Sonuç olarak;
İstihbarat birbirine girmiş, başbakan bile bu gerçeği bildiğinden olsa gerek, istihbaratçıya güvenmiyor, nereye varacağını bilmeden hamasi nutuklarla gaz almaya çalışıyor.
İpin ucu elinde olan Ankara hep böyle yapıyor.
Fırsat verse, Gaziantep’ten de bir şeyler yazacağız ancak Ankara fırsat vermiyor.
İlk günlerinde “Kurtlar Vadisi” ni izliyordum, cılkını çıkardılar, uzun süredir izlemiyorum.
Temcit plavı gibi ısıtıp ısıtıp sunmalarına karşın, yine de keyifle izlediğim “Arka Sokaklar” ı izlerken, aklıma istihbarat geldi de yazayım dedim.
Bu da bizim suçumuz olmasa gerek.
Umarım bana hak verirsiniz.
|