Elbette burada kastettiğim sendikanın yetkili konumda olan “bir” sendika olduğunu şıp diye anladınız.
Çünkü
Hükümete çok yakınlar…
Hal böyle olunca haber alma ya da olup biteni herkesten önce öğrenmek gibi bir özellikleri de söz konusu…
Aslına bakarsanız bu örgüte sendika denilmesi de biraz haksızlık oluyor…
Dünyanın neresinde atamalara doğrudan müdahale edebilen bir sendika bulunuyor…
Daha açık söyleyelim
Oturup
Kendi iş alanındaki tüm yönetici kadroları boşalttırıp, tamamen kendi yandaşlarını o makamlara getirmenin adı…
Yok, bu asla sendikacılık olamaz…
Olsa olsa, bunun adına paralel MEB…
Ya da paralel İl, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü denilebilir ama asla sendika değil…
Neyse…
İşte adı sendika olan ama gerçekte iktidarın eğitim alanında gerçekleştireceklerini test etmeye yarayan bu örgüt, son dönemde neler yaptı? Bir göz atalım…
Sendikanın bu konudaki ilk adımı uzun süre önce Güneydoğu’da yaptığı bir başkanlar kurulu toplantısıyla başlamıştı.
O toplantıda başka birçok kararın yanında…
“Öğrenci Andı kaldırılsın…”
“Kürtçe seçmeli ders olsun.” kararları da alınmıştı
Yasallaştı mı?
Yasallaştı…
Sonrasında sözde başörtüsüne özgürlük kampanyası düzenleyerek gerek öğretmenlerin…
Gerekse öğrencilerin, okullara…
Kılık Kıyafet Devrimi’ne aykırı bir şekilde…
Dinini, mezhebini, tarikatını belirten bir kıyafetle gelebilmelerinin yolu açıldı mı?
Açıldı…
Bu durumda eğitimde laikliğin kırıntısından söz edilebilir mi?
Elbette edilemez…
Karma eğitim konusuna gelince…
Daha 19.Milli Eğitim Şurası kararları yayınlanır yayınlanmaz, bunlar hemen durumdan vazife çıkartarak karma eğitime hayır kampanyası başlatmadılar mı?
Kaldı ki karma eğitim, kadın ve erkeğin eşitliğine dayalı bir eğitim sistemi olup laikliğin ve ulus devletin eseridir…
Laikliğe ve ulus devlete karşı olanlar, her zaman kadın erkek eşitliğine de karşı olmuşlardır…
Gelelim son kampanyalarına…
Doğrusunu isterseniz, memleketi yönetenlerin Şura kararlarını gerekçe göstererek Osmanlıcayı dayattıklarını görünce…
Aklımdan geçmedi değil ama…
Bu kadarına cesaret edebileceklerini düşünemedim…
Ne diyorlar şimdi de: “Latin harfleri kaldırılsın.”
Sanki Osmanlı dönemimde tüm Osmanlı halkı Osmanlıca okuyor… Yazıyor… Kitaplar basılıyor…
Ya, efendiler; o dönemde tüm imparatorluğu kapsayan Osmanlıca denilen ortak bir dil falan yok ki…
Dahası ortak hiçbir şey yok.
Her etnik kimlik kendi dilini kullanıyor…
Okuma yazma oranı; Kadınlarda binde 6, erkeklerde yüzde 4,hepsi o kadar…
Ve bu dil, saray dışında herhangi bir yerde falan da kullanılmıyor…
Gelelim bu güne…
Şimdi birileri ulus devleti tasfiye etmek adına çok kimlikli çok dilli bir devlet hayali kuruyorlar ya…
Bunu yapabilmek için de haliyle ortak dili yani Türkçeyi ortadan kaldırmaları gerekmektedir…
Şimdilik Türkçeyi yasaklıyoruz diyemediklerinden de,“Latin harfleri kaldırılsın” diyorlar…
Gerçek bu…
|