Gaziantep ve çevresine yılın ilk karı yağdı.
Hatta bu olaya yılın değil, birkaç yılın ilk karı bile diyebiliriz.
Geçtiğimiz kış, kış olmadı. Bırakın karı, yağmura bile hasret kaldığımızda, barajların su seviyesi kafaları karıştırmıştı.
Neyse ki korkulan olmadı.
Ancak 2014 yazının, 100 yılın en sıcak yazı olduğunu söyledi meteoroloji uzmanları.
Türkiye kar altındayken Gaziantep ve çevresine yağan karın ikinci günü, pekmez gibi bir güneşin çıkması, herkes gibi beni de şaşırttı.
Her neyse, bunları meteoroloji uzmanlarına bırakalım.
Uzunca bir zamandan beri sık sık yinelenen bazı sözcükler var.
Bunların başında “kumpas”, “darbe”, “paralel” gibi sözcükler geliyor.
“Kumpas” ta saf çıktık, aldatıldık ve “pardon” dedik.
“Darbe” lafta kaldı, çünkü bu yaşımıza geldik, davul – zurna gelen bir darbe görmedik.
“Paralel” e gelince; bu paralel denilen olgunun, kimin paraleli olduğunu sormadık, sorgulamadık.
Bu tür işler dünyada da böyle mi yürüyor diye baktığımızda pek bir şey göremiyoruz.
Çünkü dünyada başka olaylar oluyor.
Fransa’da, ünlü mizah dergisinin ofisini basarak 12 kişinin ölmesine neden olan vahşeti, hemen hemen tüm televizyon kanalları canlı verdi.
İşin üstesinden gelemeyen Fransa, vahşi saldırganları yine vahşice öldürdü.
Bu amatörlük, olayın gizemini daha da arttırdı.
Tüm dünya Fransa’ya kilitlenmişken, Nijerya’dan daha vahim haberler düştü ajanslara.
Boko Haram terör örgütünün, Nijerya’nın bir kentinde iki bin kişiyi öldürdüğü ve kenti ateşe verdiği haberi, televizyonlarda, gazetelerde küçükbaşlıklarla geçmeye başladı.
İki bin insanın öldürüldüğü haberi, dünyayı Fransa’daki katliam kadar ilgilendirmedi.
Üstelik bu vahşet haberinin doğru olup olmadığı üzerinde bile durulmadı, hala da durulmuyor.
Sonuç olarak, dünyaya bir hal oldu diye geçiştirelim mi?
Hadi bırakalım bunları, biz yakın zamanda yapılacak seçimlere kilitlenelim.
Dünyadan bize ne canııım?
Öyle değil mi efendim?...
|