Biz sandık başına gidip, “bizi yönetin” diye vekillerimizi seçiyoruz, onlar meclisi sokak gibi görerek sokak kavgası yapıyorlar.
Sokakta pala, mecliste tokmak.
Bilmem dikkatinizi çekti mi? Mecliste ilk kez yaşanan bir şey var;
Bu iç güvenlik paketine hem HDP karşı çıkıyor hem MHP.
CHP zaten kaştı.
Eğer bu birbirine karşıt iki parti olmasına karşın, yani MHP ile HDP bir konuda anlaşabiliyorsa, iktidarın bunu dikkate alması gerekmez mi?
Aksi takdirde halk, dolayısıyla seçmen, kendi içinde güvenliği sağlayamayan meclis, iç güvenliği nasıl tartışacak diye düşünmez mi?
Şu hale bakın;
Mecliste, seçilmiş adamlar birbirine giriyor.
Şiddete çözüm bulması gerekenler, birbirlerine şiddet uyguluyor.
Muhalefet partilerinden 5 milletvekili yaralanıyor, kimi hastaneye kaldırılıyor.
Bu çirkinliğin ardından söylenenler daha da acı.
Biri “ayağı takıldı düştü” diyor, öteki, “yalan söylüyorsun, onu siz bu hale getirdiniz” diye bağırıyor.
Kime inanacağız?
Meclis televizyonu neden kapatıldı?
Bu can alıcı konular tartışılırken meclis neden kapalı oturuma geçti?
Halktan, seçmenden neler kaçırılmak isteniyor?
Meclis için tuluat tiyatrosu desem, tiyatroculara, tuluat sanatçılarına haksızlık etmiş olurum.
Gerginlik, cinnet, intiharlar, kadına şiddet, kadın öldürmeler, iş kazaları gırla gidiyor.
Herkes patlamaya hazır bomba gibi.
Kar topu atan genç gazeteci, bıçaklanarak öldürülüyor.
Biz görüyoruz da Ankara göremiyor mu?
Yazımın başlığını boşuna CİNNETİSTAN koymadım.
Aslında CİNNET - İSYAN koymalıydım.
Çünkü hem cinnet var hem isyan var.
Sokakta var, köyde var, kentte var ve yüce bildiğimiz mecliste var.
Ne var?
Hem cinnet var hem isyan var.
Sokağa, sıradan insanlara yansımasını da normal görmemiz gerek artık.
Bu cennet ülke bunları hak etmiyor…
|