Neydi o mahşeri kalabalık?
“Güneş umuttan şimdi doğar…”
Güle güle Türkan Hoca.
Güle güle Atatürk’ün kızı.
O’nun devrimlerine inanan ancak o devrimleri sahiplenemeyen, sürdüremeyen bizlerden Mustafa Kemal’e selam söyleme.
Senin Kardelenlerinin selamını söyle yeter.
Çünkü biz, O’nun devrimlerini sahiplenip sürdüremedik.
Çünkü güneş, onların umudundan, onların çalışmalarıyla yeniden doğacak.
Çünkü bizim kuşağın aydın geçinenleri, o umudu bile hayal edemedi.
“Her canlı ölümü tadacaktır…”
Ancak bu tadı alanlardan akıllarda az kişi kalacaktır.
Türkan Hoca da akıllarda kalacaklardan biridir.
Türkan Hoca ile aynı yaşam diliminde yaşadığım için, aynı havayı soluduğum için, O’nu ve çalışmalarını bildiğim için mutluyum, gururluyum…
Çünkü O, makam arabalarının arka koltuğuna oturmayı bile elinin tersiyle itti.
O kutluklara oturanlardan birinin, cenazeye katılmaması ne kadar acı.
Dindar geçinenlerin, dindara yakışmayacak biçimdeki saldırılarına, karalamalarına, yalancılıklarına gülüp geçti.
Tüm bühtanlara, tüm karalamalara, tüm saldırılara göğüs gererek, eğitim ve sağlık için verdiği savaşı kutsal bildi ve sürdürdü.
19 Mayıs günü cenaze namazını kıldıran Beyoğlu eski müftüsü, yaptığı konuşmada, “hizmetlerinden ötürü ödülünü Allah’tan alacaktır. Merhume Türkan Saylan Hanımefendi 74 yılını insan sağlığına ve insan eğitimine harcamıştır. Türkan Saylan ölü değildir, ölü olanlar, bu dünyada hizmeti olmayanlardır.
Türkan Saylan eserleriyle hep anılacaktır. Milyonlarca insan O’nu şimdiden yadediyor.
Ölmeden önce, (ben görevimi tamamladım) demiştir.
Umarım, merhumenin bıraktığı noktadan devralacak nice Türkan Saylan’lar çıkacaktır.
Allah, Türkan Saylan’ın kabrini cennet bahçelerinden bir bahçe eylesin…”
İşte aydın, Müslüman bir din adamı.
Dindar geçinenlerin, bir ölümün ardından bile saldırılarını sürdürmeleri hangi inançta görülmüştür?
Güle güle Türkan Hoca.
Mustafa Kemal’e Kardelenlerinden selam söyle.
|