İkinci Bahar, bir televizyon dizisi.
Öznesi, Antepli kebapçı Ali Haydar.
Yıllar önce severek izlemiştim.
Şimdilerde bir televizyon kanalında yeniden yayınlanıyor.
Bu diziye neden değinmek istedim?
Bu dizide ne var?
Her şey var.
Kavga var, hırs var, kin var.
En önemlisi dayanışma var, dostluk var, sevgi var.
Bu dayanışma, dostluk ve sevgi, her şeyi silip süpürüyor.
Dostluk diyorum, dayanışma diyorum, sevgi diyorum ama günümüzde bunlardan kaldı mı bilemiyorum.
Son günlerde yaşadığımız acı olaylara bakar mısınız?
Gencecik bir kız tecavüze direndiği için elleri kesiliyor, sonra da yakılıyor.
Manyak bir koca, eşini öldürdükten sonra parçalara bölüp paketleyerek çöpe atıyor.
Psikopat bir genç, kız arkadaşını hem aracından atıyor hem de aracıyla kafasının üstünden geçerek ölmesine neden oluyor.
Üniversiteyi bitirmesine 3 ay kalan dal gibi bir genç, çıkarılan olaylarda bıçaklanarak öldürülüyor 7 öğrenci yaralanıyor
Bir lisede okuyan erkek öğrenciler, aynı okuldan bir kız arkadaşlarına aylarca tecavüz ediyorlar, olayı rehber öğretmen anlıyor ve gerekli yerlere duyuruyor.
Yüce bildiğimiz mecliste kavga durmuyor.
Sanki yasalar yeterli değilmiş gibi, iç güvenlik paketi diye bir susturma yasasını meclisten geçirmek için iktidar canhıraş uğraşıyor, tüm muhalefet partileri canhıraş direniyor.
“Gelin birlikte yeniden gözden geçirelim” diyen yok.
Saldım çayıra, mevlam kayıra hesabı…
Benim cennet ülkem böyle bir iklimden geçerken, kimi televizyon kanallarında yemek tarifleri yapılıyor, kiminde vur patlasın çal oynasın programları, kiminde gençleri yerli yersiz yarıştırmalar.
Eğitim programı yayınlayan bir kanala rastladınız mı?
Bunca sıkıntı içindeyken bugün, usta oyuncuların hakkını vererek oynadığı İkinci Bahar’dan söz etmemin nedenini umarın anlatabilmişimdir…
|