Karşılıklı güvensizlik sürerken.
Sorumlu olması gerekenler yan çizerken.
Halk yıllardır barış barış, çözüm çözüm, süreç süreç uyutulurken.
Karşılıklı düzeysiz sataşmalar, ağza alınmayacak sözlerle aşağılamalar düne kadar varken.
Çatışmazlık süreci başlayabilir mi?
Dilerim başlar ve toplumsal uzlaşma sağlanır.
Genel seçime az bir zaman kala, bir bütün olarak ele alınmayan mutabakat, ne uğruna, neler uğruna sağlandı?
Varıldı denen mutabakat yüce mecliste ne zaman ve ne kadar tartışıldı?
550 milletvekilinden kaçı bu olayı tam olarak biliyor?
Bu mutabakat, seçim öncesi hangi partiler için sağlandı?
Ve bu mutabakat denilen nesne bu kadar basitti de yıllardır neden sağlanmıyordu?
Eğer bu mutabakat tutarsa sandığa nasıl yansıyacaktır?
Biz buna “toplumsal mutabakat sağlanmıştır” diyebilir miyiz?
Başka bir gün kalmamış gibi, özellikle 28 Şubat günü açıklanan bu mutabakata, bir hesaplaşma popülizmi olarak bakabilir miyiz?
Ben bu mutabakata, silahlar gerçekten sustuğunda inanacağım.
Çünkü bir terör örgütünün silah bırakması görülmüş iş değildir.
Barış, insanlık için vazgeçilmez bir zorunluluktur.
Dilerim sağlanır.
Ve dilerim bu gelişmeler seçim atraksiyonu değildir.
Benim merak ettiğim, yüce mecliste kavgalara neden olan iç güvenlik paketi ile başkanlık hevesinin akibeti, bu mutabakattan sonra ne olacaktır?
Beklemedeyiz.
Bekleyip göreceğiz.
Son söz; mutabakatın açıklandığı gün yaşamını yitiren özgürlük, demokrasi ve barışın savunucusu koca çınar Yaşar Kemal’in bu işe nasıl baktığını bir türlü öğrenemeyeceğiz.
Çünkü o da güzel bir ata binip gitti…
|