Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), hiçbir dönemde bu kadar tartışma konusu olmadı.
Olmaması gerekiyordu.
Çünkü bu kurum, ülkenin istihbarat kurumuydu ve devletin belkemiği idi.
Halk, şimdiye dek MİT’in başında kim var bilmezdi.
Hakan Fidan’ın MİT Müsteşarlığından istifa edip AKP’den milletvekili adayı olması, ardından, tek adamın memnuniyetsizliği ve birlikte umre ziyaretinden sonra adaylıktan vazgeçip tekrar MİT’in başına dönmesi, gündemi allak bullak etti.
Hangi televizyonu açsanız, hangi gazeteye baksanız, konu bu konu.
Birileri olayın böyle gelişmesini ve gündemin bu eksende değişmesini istedi ve öyle de oldu.
Tartışılacak hiçbir konu, çözülecek hiçbir sorun kalmamış gibi iktidarı ile muhalefeti ile herkes MİT’le yatıp Hakan Fidan’la kalkmaya başladı.
Sanki Suriyeli sığınmacı sorunları çözüldü.
Sanki güney sınırımız zaptürapt altına alındı.
Sanki işsizlik diye bir şey yok.
Sanki sanayicimiz rahat.
Sanki atanmayan öğretmen kalmadı.
Sanki işçisiyle, memuruyla çalışanlar mutlu.
Sanki emekliler bal – börek içinde.
Sanki Türk Lirası her gün değer kazanıyor.
Sanki ekonomide dünya bizi örnek alıyor.
Sanki 3 ay sonra seçim yok.
Sanki ülke günlük güneşlik.
Varsa yoksa MİT.
Varsa yoksa Hakan Fidan…
Yeni bir gündem yaratılana kadar bu konu gündemden düşürülmeyecek gibi görünüyor.
Yarın daha sıcak bir gündem oluşturulursa bunu da unutuveririz.
Hani “hafıza –i beşer nisyan ile maluldür” ya!
Bize neler unutturulmadı ki?
Biz de kuzu kuzu unutmadık mı?
Yani unutmaya “müsait” bir toplum değil miyiz?
Eyyi olur inşallah…
|