Cumhurbaşkanı geçtiğimiz günlerde :
“Şimdi 'parti kapatılsın, kapatılmasın' bunu tartışıyorlar. Şu anda cumhurbaşkanı sıfatıyla değil şimdi de başbakan ve genel başkan olduğum dönem sıfatıyla konuşuyorum. Partilerin kapatılmamasıyla alakalı, 2010 Anayasa değişikliğini yaparken, biz 'Gelin partileri kapatmayalım' dedik. İnşallah Genel Kurul'dan da geçmek suretiyle artık ülkemde parti kapatılması tarih olur.”
“Benim düşüncem, ilk defa burada açıklıyorum, o da şudur: Ben partileri, mademki tüzel kişiliktir, gerçek kişi ile tüzel kişiliği birbirine karıştırmayalım. Hani hep nüktedir, biliyorsunuz, tüzel kişiye ceza verilir mi? Cezanın gerçek kişiye verilmesi lazım. Bir partinin başkanı suç işlediyse ver, üyeleri suç işlediyse kendisine ver ama bir partiye bu cezayı neden veriyorsun? Mesela şu anda iktidar partisinin yaklaşık 22 milyon oy vereni, seçmeni var. O partiyi siz kapattığınız anda bu ne demektir, 22 milyonu cezalandırıyorsunuz. Bu adalet midir, böyle şey olur mu? Tekrar yenisi kurulur o ayrımesele ama niçin bu denli yanlış bir adımı atıyorsunuz? 'Bir siyasi partinin kapatılması teklif dahi edilemez' diye bir hükmün oraya gelmesi lazım. “ demedi mi?
Dedi ama…
Açıklamanın doğruyu yansıttığını söylemek mümkün değil…
Neden mi?
Doğrusunu isterseniz açıklamanın başından bu yana, konu topluma yanlış aksettirilmektedir…
Öncelikle belirtmeliyim ki bu partilerin ve derneklerin kapatılması konusu dünyanın en gelişmişülkelerinde bile var…
Çünkü ülkeler arasında çok farklı özellikler bulunsa da…
Sonuçta hemen her ülkenin bir anayasası bulunmaktadır…
Bu anayasada da ülkenin siyasi sistemi…
Yani
Dili…
Kimliği…
Devlet yapısı…
Sembolleri…
Parlamentonun nasıl kurulup fes edileceği…
Hükümet kurma esasları…
Seçme seçilme koşulları…
Ve siyasi partilerin hangi kurallara uyup uymamalarından tutun
Ülkeyi ilgilendiren hemen her şey ana hatlarıyla bulunmaktadır…
Hal böyle olunca…
Burada belirtilen kurallara uyulmaması da haliyle önemli bir suç oluşturmaktadır ama…
Konu açıklanırken bireysel suçlar ve siyasi suçlar özellikle çarpıtılmıştır…
Birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de pek çok kez parti kapatma olayı yaşanmışolmasına karşın
Bugüne kadar hiç bir parti ya da derneğin…
Hatta işin içine sendika ve odaları da katalım…
Yöneticilerinin işlediği…
Cinayet, hırsızlık, gasp, darp, yolsuzluk…
Ya da herhangi bir suçtan dolayı kapatılması gibi bir olay yaşanmamıştır…
Doğrusunu isterseniz yaşanması da mümkün değildir…
Çünkü tek tek kişilerin işlediği suçlar bireyseldir ve sadece ilgili kişiyi bağlamaktadır…
Ama söz konusu örgüt; tüzüğüyle, programıyla, eylemleriyle…
Etnik ve dini kimlik üzerinden siyaset yaparak…
Devletin milli birlik ve bütünlüğü sağlayan laik ve demokratik yapısını yıkmayı hedef alırsa…
Burada söz konusu olan gerçek kişi değil, tüzel kişiliktir ve sonuçları da ilgili örgütü bağlar…
Dolayısıyla böyle bir durum ortaya çıktığında yapılması gereken tek şey hemen her türden örgütün yasaklanıp bir daha da kurulmasını engellemek için önlem alabilmek olmalıdır…
Bilinmelidir ki…
Demokrasilerde, demokrasiyi yıkma özgürlüğü yoktur…
|