Muhterem eğitim bakanı istediği kadar konuşsun, istediği kadar eğitimde reformdan söz etsin, ülke genelinde eğitim durumumuz gün gibi ortada.
Şu harflerle kalıplaşan sınavlara bakar mısınız;
KPSS…
ÖSS…
ÖYS…
Böyle yaşamsal konularda yıllardır süren yanlışlıklar, kayırmalar, soru çalmalar, soruların önceden servis edilmeleri ayyuka çıktı.
Kimseden ses soluk yok.
Son sınavlarda bile alavereler, dalavereler gündeme bomba gibi düştü.
Hayret, yine kimselerde ses soluk çıkmıyor.
Sınavlarda bunca hata, bunca kayırma yıllardır sürüyor.
Ve bu işin başında oturanlar da yıllardır koltuklarından kıpırdamadılar.
İzmir – Körfez geçişi için yapılan köprünün halatlarından biri kopuyor.
51 yaşında Japon bir mühendis, “sorumlu benim” deyip intihar ediyor.
Ben kimsenin intihar etmesinden yana değilim ama “istifa” denen kutsal bir kavram, bizde kayıplara karışmış durumda.
Düşünün;
Ne yol kazaları, ne hızlı tren kazaları, ne maden kazaları yaşandı, bir kişinin çıkıp, bırakın intiharı, istifa ettiğini duydunuz mu?
x
Demokrasi bizde o kadar güzel(!) işliyor ki, her şeye benim necip halkım karar veriyor(!).
Geçtiğimiz günlerde Gaziantep’te iktidar partisinin üyeleri “temayül yoklaması” na katıldı.
Kimlerin milletvekili olmasına sandıkta karar verdiler.
Ne kadar demokratik değil mi?
Ancak sandık Gaziantep’te açılmadı.
Nerede açıldı?
Ankara’da…
Çünkü Ankara böyle buyurdu.
Yine geçtiğimiz gün, ayni parti, sivil toplum örgütlerinin görüşüne başvurdu.
Bu işlemin sonucu da Ankara’da belirlenecek.
Bu durum salt iktidar partisinde olmuyor.
Değişik biçimlerde diğer partilerde de durum üç aşağı beş yukarı ayni.
Ondan sonra, “hadi sevgili halkım sandık başına…”
Ankara ne derse o olurken, hadi sandık başına.
Bizi kendi halimize bırakan parti yok.
Yani sevgili seçmen, Ankara kıyasıya kavga ederken sen, konu mankenisin.
Hadi bakalım, kolay gele…
|