6 Maddelik Türkiye – Suriye sınırını mayından temizleme yasa tasarısının 4 maddesi, geçtiğimiz hafta tartışmalara, uyarılara aldırış edilmeden meclisten geçirildi.
Geriye kalan 2 maddesi de bugün görüşülecek ve büyük bir olasılıkla bu 2 madde de kabul edilecek…
Güney sınırımızın mayından arınmasına hiç kimse karşı çıkmıyor.
Hatta yörede yaşayanlar seviniyor bile.
Karşı çıkılan, 2 Kıbrıs Adası büyüklüğündeki bu vatan toprağına, ihaleye girip kazandıktan sonra, bir yabancı ülkenin gelip 49 yıl yerleşecek olması…
Tasarı yasalaştıktan sonra, isteyen yabancı ülkenin girebileceği ihale süreci başlayacak.
Ondan sonra da Antakya, Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin ve Şırnak illerimizin AKP’li milletvekilleri, lider dayatmasıyla, lider sultasıyla oy kullanıp, tasarıya “evet” dedikleri için, koro halinde oturup şu şarkıyı terennüm edebilirler;
“Kimseye etmem şikayet, ağlarım ben halime.
Titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime..”
Açılacak ihaleyi kazanan bir yabancı ülke, 49 yıllığına gelip benim topraklarıma yerleşince de; “Kendim ettim, kendim buldum” türküsünü söyleyerek dizlerini dövebilirler…
Bu konuda, “ben iktidarım, çoğunluğum var, istediğimi yaparım. Sorumluluk bana aittir” demenin bedelini bu halk ödeyecektir.
“Toprağımızı alıp götürecek değiller” aymazlığına, “öyle ama toprağımıza yerleşecekler” diyen çıkmıyor.
Çıksa da dinleyen yok.
“Bu iş istihdam yaratacak. Korkmayın, Salamon gelip çalışmayacak, Ahmet, Mehmet çalışacak” diye kasım kasım kasılana, “peki, patron kim olacak?” diye soran da yok.
Sorsalar da bir şey anlayamazlar.
Çünkü, “para cıva gibidir. Paranın dini, milliyeti olmaz.” Diye yanıt alabilirler.
İki maddesi kalan tasarıya, bugünkü oturumda, gözü kapalı “evet” diyecekler büyük bir vebal altına girecekler.
Yarın çocukları, torunları onlardan hesap sorduklarında, verecek yanıt bulamayacaklar.
Çünkü ikbal uğruna sessiz kalıp “evet” oyu kullanmışlardır.
Çünkü lider sultasına karşı çıkamamışlardır.
Çünkü 50 yıldan bu yana dinlenmiş, adam eksen adam yeşerecek hektarlarca vatan toprağının yabancılara kiralanmasına göz yummuşlardır.
Çünkü güney sınırımızda yaşayıp, boğaz tokluğuna tarımla uğraşan, zamanı geldiğinde Çukurova’ya pamuğa, Karadeniz’e fındığa giden yoksul yurttaşları yok saymışlardır.
Çünkü yurtsever olmanın raconunu kesememişlerdir.
Çünkü bu tasarı yasalaşırsa, sözün bittiği yere gelinmiş demektir.
Çünkü, çünkü, çünkü…
|