23 Nisan Perşembe günü tüm yurtta Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı hep birlikte kutladık…
Genelde çocuk bayramı yönü ağırlık kazansa da…
TBMM‘nin açılışına kadar gelişen süreç sanırım hepimizin belleğinde…
Önce Amasya genelgesi…
Ardından Samsun’a ayak basış…
Peşinden Erzurum…
Sivas Kongreleri…
Son olarak da Ankara’da 23 Nisan günü TBMM’nin törenle açılmasıyla da süreç tamamlanıyor…
Hani bir devlet yetkilisinin “yurttaşlık diye bir din icat ettiler.” dediği olay işte bunun sonucunda gerçekleşiyor…
Yani biz Osmanlı döneminde
Memleketin hiçbir şeyiyle ilgili görüş belirtemeyen…
Kararlara katılamayan…
Tamamen edilgen bir tebaa iken…
Meclisin açılmasıyla birlikte yurttaş olmuştuk…
Ve artık değişmez denilen yasalarla değil…
Bizzat günün gelişen koşullarına…
Toplumun ihtiyacına göre kendimizin yaptığıyasalarla yönetiliyorduk…
Aslına bakarsanız gerek TBMM’nin açılması,sonrasında Cumhuriyetin ilanı…
Yapılan devrimler…
Tüm bunların hepsinin sadece bir amacı bulunuyordu.
Ulus yaratmak…
Kılık Kıyafet Devrimi bunun ilk adımınıoluşturuyordu…
Çünkü
Her biri toplumdaki etnik ve dinsel parçalanmışlığın ifadesi olan kıyafetler…
Toplumda bir araya gelip kaynaşmanın önünde oldukça ciddi bir engel de oluşturduğundan…
Yasaklandı…
Doğrusunu isterseniz tekke ve zaviyelerin kapatılmasının bir amacı da buydu…
Bunun bir amacı tarikat ve cemaatlere bölünmüşhalkı millet kavramı altında toplamaksa…
Diğer amacının…
Devletin kendi otoritesinden başka, ona alternatif olabilecek…
Onun çalışmasını baltalayacak…
Engelleyecek…
Herhangi bir otoriteye izin vermemekti…
Hem zaten yakın geçmişte, bugün adına paralel denilen cemaat örgütlenmesinde de…
Devletin kendi hiyerarşisi yerine…
Emirlerin Şeyh…
Hoca ve imamlardan alındığı koşullarda…
İşin nerelere kadar varabileceğini…
Nelere yol açabileceğini…
Dahası yabancı emperyalistlerin aleti bile olunabileceğini hep birlikte yaşamadık mı?
İşte Cumhuriyet bu nedenlerle dini örgütlenmelerin de hepsini yasaklamıştı…
Doğrusunu isterseniz eğitimin tekleştirilmesinin asıl nedeni de budur…
Çünkü biliniyordu ki Cumhuriyet…
Asker polisle değil…
Ancak ulus bilinciyle donanmış gençlerle korunabilirdi…
Ayrıca herkese ortak bir tarih ve dil anlayışı verebilmenin başka bir yolu da bulunmuyordu…
Yani uzun sözün kısası biz tüm bu devrim ve mücadelelerin sonucunda millet olabilmiştik…
Şimdi ise tüm bunların tam tersi uygulanıp…
“Anayasal vatandaşlık” ya da “anayasada etnik kimlik olmaz.” tezgâhıyla millet olmaktan çıkarılmaya çalışılıyoruz…
Demek istediğim ulus devletinize sahip çıkmazsanız eğer seçimlerden sonra kendinizi millet değil etnik kimlikçik olarak da bulabilirsiniz…
Benden söylemesi…
|