Hukukun üstünlüğünü anlamaya çalışıyoruz.
Bir mahkeme karar veriyor.
Başka bir mahkeme, verilen bu kararın yok hükmünde olduğunu açıklıyor.
Hukuk darmaduman…
Yargıçlar, savcılar, avukatlar bölük pörçük edilmiş.
Hukukta yargı güvenliği Allah’a emanet durumunda.
Yani hukuk mu guguk mu pek belli değil.
Konuyla ilgili konuşması gerekenler suspus ama ağzı olan konuşuyor.
Cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar, muhalefet liderleri konuşuyor.
Siyasilerin hukuki konularda konuşmaları ortamı geriyor, ortalığı daha da karıştırıyor.
Genelde durum bu…
GAZİANTEP’İN POLİTİK GÜNLÜĞÜ
Seçimlere gidiyoruz.
İktidar partisi AKP rahat görünse de bir tedirginlik yaşadığı gözden kaçmıyor.
Ana muhalefet partisi CHP’de, aday açıklanmasından sonra sular biraz bulanmıştı.
Şimdilerde o bulanan sular durulmuş görünüyor.
MHP, her ne kadar merkezden atansa da ilk sıradaki Ümit Özdağ’ı bağrına bastı, puanını yükseltmeyi sürdürüyor.
HDP’nin bana göre baraj sorunu yok ancak her devrin adamı Celal Doğan’ı, Gaziantep’ten birinci sıradan aday göstermesi, belki işine yarayacak ama Celal Doğan nedeniyle CHP’den oy kayması olacağını göremiyorum.
Seçime yaklaşık 40 gün kaldı.
Son 8 saatin bile önemli olduğu bir seçime doğru koşar adım gidiyoruz.
Hatta AKP’nin, oy kaybının yüksek olduğunu anlaması ile seçimi erteleyebileceği dedikoduları bile var.
Başa dönersek; Hukukun, dolayısıyla yargının güvensizlik iklimine girmesi, aklı başında herkesi kaygılandırıyor.
Barış süreci, çözüm süreci sözde sürüyor ama askıya alınmış gibi görünüyor.
“Gün doğmadan neler doğar” ya da “yarına kalan davanın gözünü seveyim” politikalarıyla 7 Haziran seçimlerine gidiyoruz.
Bir daha vurgulamakta yarar var; son 8 saatin bile çok önemli olduğu bir seçim…
|