Bugün 2015 yılının bir mayıs günü.
Yani 1 Mayıs.
Yani işçinin, emekçinin bayramı.
Şimdiye dek bayram gibi kutlanamadı.
Hele de 1977 bir mayısı, yüreklere oturmuş bir kaya parçası.
Hemen hemen her iktidar döneminde 1 Mayıslardan korkuldu.
“Aman kamu düzeni bozulmasın” dendi, “aman kamu güvenliği sarsılmasın” dendi.
Kamu düzenini ve kamu güvenliğini, hep 1 Mayısa bu kafayla yaklaşanlar bozdu.
İstanbul’da Taksim Alanı, 1 Mayıslar için simge oldu.
Ve her dönem, işçinin Taksim Meydanı’na çıkmasına yasaklar getirildi.
Yasakların bir yarar sağlayamadığını hiçbir iktidar anlayamadı.
Bugün Taksim’de 10 bin polis görevlendirilecekmiş.
Sanki polis 1 Mayıs bayramını kutlamayacakmış gibi.
Oysa 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı’nın güvenlik içinde kutlanması için ve polisin de 1 Mayıs’ı kutlaması için görevlendirmeleri gerekmez mi?
Kamu düzenini ve kamu güvenliğini sağlamak, böylece daha kolay olamaz mı?
Yok, öyle olmuyor.
Nasıl oluyor?
Dünyanın hala öküzün iki boynuzu arasında olduğunu düşünen kafa, 1 Mayıs’ın özgürce kutlanmasına izin vermiyor.
Bugün 1 Mayıs.
İşçinin, emekçinin bayramı.
Yurt genelinde olduğu gibi Gaziantep’te de çeşitli önlemler alınmıştır.
Neye karşı önlem?
Belli değil…
Kime karşı önlem?
O da belli değil.
Rahat bırakın işçiyi.
Emekçiyi rahat bırakın.
O güvenlik güçlerinizle siz yalnız provakasyonlara izin vermeyin yeter.
Kargaşayı önleyin ki işçi, emekçi bayramını rahat kutlasın.
Dilerim kargaşa çıkmaz, dilerim 1 Mayıs işçi ve emekçi bayramı sıkıntısız ve coşkuyla kutlanır.
Bize de kutlu olsun demek düşer…
|