İktidarla ilgili biraz eleştiri getirildiğinde, hemen birileri ortalığa atılıp bağırmaya başlıyor…
Adamlar…
Yol.
Köprü.
Otoyol.
Havaalanı yapıyor…
Daha ne istiyorsunuz.
Aslında buna verilebilecek…
Ya da sizden beklenilen yanıt, sadece sağlığınız olması…
Ama iş öyle olmuyor…
Doğrusunu isterseniz bizim gibi ülkelere yapılan yol, köprü, otoyol, havaalanı gibi yatırımların amacı…
Bizim değil…
Daha çok bu yatırımları yapan şirket ve bu konuda kredi veren devletlerin kalkınması anlamına gelir…
Yatırımlardan başlarsak…
Bizde bu tür büyük çapta inşaat işlerini genelde yabancılar yapmıyor mu?
Yapıyor.
Peki, nereden kredi kullanılıyor dersiniz…
Ya inşaatı yapan şirketin bağlı bulunduğu ülkenin finans kuruluşlarından
Ya da uluslararası kuruluşlardan değil mi?
Bakın hiç kimse, sizin kara kaşınızın kara gözünüzün hatırı için yatırım yapmıyor…
İş tamamen Türkiye’yi giderek daha fazla borçlandırmakla doğrudan ilgilidir…
Ayrıca
Bizim petrol üreticisi bir ülke olmadığımız…
Milli bir otomotiv…
Uçak falan da üretmediğimiz göz önünde bulundurulursa…
Yapılanların sadece bir anlamı bulunmaktadır.
O da
Yollara çıkan lüks ve hızlı otomobillerle…
İthal uçaklarla kurulmuş hava yolu şirketlerinin giderek artması…
Buna ithal ettiğimiz akaryakıt miktarının korkunç boyutlara varmasını…
Yedek parça, lastik vs gibi etkenleri eklemiyorum bile…
Yani sonuç olarak söylersek, bu tür yatırımlar dışa bağımlılığı azaltan değil…
Tam tersine, artıran yatırımlardır.
Şunu anlarım.
Ülkenizde sanayi…
Tarım…
Ticaret çok gelişmiştir…
Yollarınızda lüks araçlar değil…
Ürettiklerinizi dış pazarlara taşıyan tırlar cirit atar…
Hava alanları…
Limanlar…
Oralardaki depolar…
İhraç sırasını bekleyen mallarla doludur…
O zaman denilebilecek hiçbir şey olamaz ama…
Hala
Dışa bağımlılığımızı en aza indirebilecek demiryollarının oranı yüzde 10’lar düzeyinde kalıyorsa…
Deniz yolları hiçbir alt yapı gideri olmamasına karşın hala yok sayılmaya devam ediliyorsa…
Memleket
Üretmeyip, tamamen yabancı pazarı durumuna düşürülmüşse…
Bırak otoyolla gitmeyi de…
Roketle gitsen ne yazar…
|