Asgari ücretin neredeyse açık artırmaya konu olduğu seçim kampanyalarında…
Bir konu özelikle dikkatlerden kaçmaktadır.
Ya da kaçırılmakta mıdır?
Orası meçhul.
Nedir o?
Anayasadan Türk Milleti kavramının çıkarılması…
Sakın ola; olabilir mi?
Kim cesaret edebilir?
Yapamazlar. Gibi yanıtların arkasına saklanmadan önce biraz düşünün…
Biliyorum parti fanatikleri ki…
Burada herhangi bir ayırım da yapmıyorum…
Elbette bunun olmadığını da söyleyeceklerdir…
Ama
Bu itirazları, benim yazdıklarımın değil…
Partilerinin çizgilerinin de yanlış olduğunun anlaşılmasına da yol açacaktır…
Doğrusunu söylemek gerekirse…
Bizim partilerimizle olan bağımız…
Bunu herkes için değil toplumun önemli çoğunluğu için söylüyorum…
Bilinçle…
Akılla değil…
Tamamen duygusal olmaktadır…
Bakın simdi en büyük iki parti ile seçimde barajıaşması için birilerinin seferber olduğu partinin seçim bildirgelerinde öyle bir madde var ki…
Bence tüm maddelerin toplamından çok daha önemli…
Önce iktidardan başlayalım…
“Yeni anayasada milletimizin kültürel ve toplumsal çeşitliliğini tanıyan herhangi bir etnik veya dini kimliğe referans yapmayan bir vatandaşlık tanımını esas alacaktır.”
Yani anayasal vatandaşlık…
Ya ana muhalefet, o ne diyor bu konuda…
Sanırım onu da merak ediyorsunuzdur…
”Devlet yönetiminde dil, kültür, inanç ve yaşam tarzları arasında ayrım yapmaksızın Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlığı ortak paydasını esas alacağız.”
Sonuç aynı.
Türk milleti değil…
Anayasal vatandaşlık…
Peki…
Barajı aşması için seferber olunan parti acaba bu konuda farklı mı düşünüyor…
İnanın değil
Bakın o da;
“Biz’ler Türkiye’nin çok kimlikli, çok kültürlü, çok inançlı, çok dilli yapısına uygun, insanlık esaslıyeni bir anayasayı hep birlikte yapacağız.”
“İnsan esaslı anayasa…”
Meali; anayasal vatandaşlık…
Peki, anayasal vatandaşlık olunca ne olacak…
Olacağı şu…
Bundan sonra ortak değeri…
Tarihi…
Dili olan millet değil…
Sadece etnik durumumuza göre…
Türk…
Kürt…
Laz…
Çerkez falan olabileceğimiz…
Daha kısa olarak söylersek de…
Federasyon…
Yani.
Böl parçala yut…