Eğit – donat projesi Kırşehir Hirfanlı yakınlarında bir arazide başladı.
Kimi haberlere göre 70, kimine göre 100 Suriyeli muhalif burada savaş eğitimi görecek.
Sonra da her tür savaş silahı ile donatılarak Suriye’ye salınacak…
Bizde, “komşu komşunun külüne muhtaç” diye süregelen bir atasözü vardır.
Dikkatli bakmanıza gerek yok, çevrenize şöyle bir bakın, ilişkilerimizin dostluk içinde sürdüğü herhangi bir komşu ülke yok.
En yakın ve en uzun sınırımız bulunduğu güney komşumuz Suriye’de, 4 yıla varan bir zamandan buyana süren kargaşadan, en çok zarar gören ülke konumundayız.
Bu sakat dış politikamızı gündeme getirip tartışan kimse yok.
Üstelik düşmanlığımızı inatla sürdürüyoruz.
Bizim büyüklerimiz Şam’da Cuma namazı kılmak isterken, Suriye’nin kaçakları, tüm vakit namazlarını Hatay’daki, Kilis’teki, Gaziantep’teki, Şanlıurfa’daki camilerimizde kılar oldular.
Parası olanlar da İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de, öteki büyük kentlerimizin camilerinde kılıyorlar.
Biz ise inatla Şam’da Cuma namazı kılma sevdamızdan vazgeçmedik.
x
Başlatılan bu eğit – donat projesinin yerini bile yanlış seçtiler.
Yavuz Sultan Selim, Mercidabık Savaşı’nı Kilis’te, şimdiki Suriye sınırının hemen kıyıcığında bulunan Mercidabık Ovası’nda yapmıştı.
Ve savaşı kazanmıştı.
Suriyeli muhalifleri eğitip donatmak için bu tarihi ova seçilebilirdi.
Üstelik eğitecek, donatacak eleman da bu yörede bol miktarda mevcut.
Kilis’te ve çevresinde, Gaziantep’te ve çevresinde Suriyelilerin barındırıldığı konteyner ve çadır kentler kum gibi.
Buralarda on binlerce Suriyeli yaşıyor.
Bunların içinden seçilecek gönüllü muhalifler, Mercidabık Ovası’da tadat edilir, ilkin eğitilir, sonra da donatılarak Suriye’ye salınabilirdi.
Hem de eğitilen ve donatılan bu Suriyeli muhalifler, gündüz Suriye’ye gider savaşır, akşamına da döner kaldığı konteyner ya da çadır kentte çoluğuyla çocuğuyla yaşamını idame ettirirdi.
Şaka bir yana, bu eğit – donat projesi başımıza daha çok işler açacağa benziyor.
Yanlıştan dönmeyi döneklik saymayı bırakıp, dış politikamızı bir daha gözden geçirerek çözüm bulunabilir belki ama Ortadoğu’nun durulmasını istemeyenlere bir “van minüt” çekebilsek…
|