Geçtiğimiz hafta son yazım 7 Haziran seçiminden bir gün önce yayınlandı.
O günden bu yana neler değişti neler…
Partiler, 6 Haziran akşamına kadar büyük sancılar yaşadı.
Seçmen, şimdiye dek olmadığı kadar sakindi.
Cumhurbaşkanı ve iktidar partisi, devletin tüm olanaklarını, son güne kadar pervasızca ve tepe tepe kullandılar.
Sonuç bekledikleri gibi çıkmadı.
Seçmen, verdiği oyla büyük ve net bir fotoğraf çekti, şimdilerde politikacılar o fotoğraf üzerinde çalışma yapıyorlar.
Oysa fotoğraf çok net.
Bu fotoğrafı okuyamayan partilerin yöneticileri, politikayı bırakıp simit satmaya soyunsalar, yine başarılı olamazlar…
Seçmen, verdiği oyla, muhalefet partilerine resmen “bir araya gelin” dedi.
“Normalleşin, politikayı da normalleştirin” dedi.
Tablo bu…
Yani her şey bir tarafa bırakılıp, üç muhalefet partisi ortak hareket ettiği takdirde, ancak normalleşme başlayabilir.
12 yılın hesabı ancak böyle bir birliktelikle sorulabilir.
Çünkü koalisyonda tek adamlık yoktur, uzlaşma vardır.
Çünkü seçmen böyle net bir fotoğraf çekmiştir.
AKP ile koalisyon yapmaya yanaşan hangi parti olursa olsun, tabanına bunu anlatamaz ve oy erozyonuna mahkum olur, eriyip gider.
Erken seçim istemek, seçmene saygısızlıktır.
Erken seçim istemek, “istediğim olmadı sevgili seçmen, hadi bir daha deneyelim” kolaycılığıdır.
Dünyada, yıllardır koalisyonlarla gül gibi yönetilen ülkeler olduğunu da unutmamak gerek.
Gaziantep seçim sonucuna gelince;
Egomu bir tarafa bırakarak şunu belirteyim;
Her ne kadar belirsizlik varsa da tahminler yapılamıyorsa da seçimden 3 gün önce, gazetede masamın üzerine yazıp bıraktığım tahminim aynen tuttu.
Ben şimdi uzaktayım, arkadaşlar masamdaki küçük nota bakabilirler.
6 – 2 – 2 – 2 olarak, zor bir tahmin yapmıştım.
Bizim sıradan yurttaşlar olarak tahminlerimiz tutsa da top şimdi Ankara’nın ayağında.
Ankara’nın “kırmızı çizgileri” birbirine karışmış ya!
Ve Ankara şimdilik patinaj yapmayı sürdürüyor.
Bakalım neler olacak?
Oyuna mı gelecekler, normalleşecekler mi?
Umarım yakın zamanda belli olur da normalleşiriz…
|