Medyadan öğrendiğimize göre hükümet TSK’ ya Suriye’ye girmesi için sözlü emir veriyor…
Ama asker…
Emrin sözlü değil de yazılı verilmesini talep edince emir yazılı hale getiriliyor da…
Konu o değil…
Ne demişti Cumhurbaşkanı…
“Suriye’nin kuzeyinde bir devlet kurulmasına izin vermeyeceğiz…”
Ve ardından da 18 bin askerle savaş hazırlığı…
Şimdi isterseniz olayları şöyle bir mantık süzgecinden geçirelim…
Öncelikle böyle bir savaş kararını meclisin vermesi gerekmiyor mu?
Gerekiyor ama meclisi takan kim…
Hadi diyelim ki konu acil…
Meclisin toplanmasını falan bekleyemez.
Peki…
Ya istifa etmiş hükümetle savaşa girmek ne kadar akılcı…
Ve üstelik ağustos ayı yaklaşmış ve yüksek askerişura ile belki TSK yönetimi önemli ölçüde değişebilecek…
O halde değişecek TSK yönetimiyle savaşa girmek için bu acele niçin…
Doğrusunu isterseniz bu işin bir tarafı…
Diğer tarafına gelince…
Sahi
Siz Suriye’nin kuzeyinde bir Kürt devletinin kurulmasına karsı mısınız?
Eğer öyleyse ki bu konudaki düşünceniz sanıyorum bir haftadır falan böyle…
Çünkü öncesinde böyle bir eğiliminiz asla yok…
Ya ırak’ın kuzeyindeki devleti destekleyen kim?
Ağırlayan…
Genel kurullarına davet eden…
Irak merkezi yönetimi yasakladığı halde onun petrolunu uluslararası pazarlara sunma konusunda aracılık yapan kim?
Hangi ülkenin yöneticileri?
Sanıyorum Patagonya’nın değil…
Ve üstelik devletin en üst makamlarınca da “Kürdistan”kavramı kullanılarak Barzanistana meşruiyet kazandıranlar kimler?
Ya çok kısa süre öncesinde Suriye yönetimiyle can ciğer kuzu sarmasıyken ABD talimatıyla düşman kardeşleri oynayanlar…
Evet onlar…
Neyin nesi…
Çeşitli ülkelerden gelen teröristleri destekleyip…
Sınırları onlara açarak
Hatta sınırımızın dibinde bile onlara kamp olanağısağlayıp, sınırlarımızı yol gecen hanına çevirmek…
Sahi ne anlama geliyor…
Ve bütün bunlar dururken…
Barzani’nin peşmergelerine, Ayn el Arab’a yani Kobani’ye geçip PYD ile birlikte koridor oluşturma fırsatı verilmesinin açıklamasını yapabilecek babayiğit bulunur mu?
Bence bu konuda yapılacaklar bellidir…
Önce
Eğit donatı tasfiye ederek iki ülkenin işbirliği için gerekli zemini oluşturmak ardından da…
İran…
Irak ve Suriye ile dostluk anlaşmaları yaparak kendi sınırımızdan terörist geçişine izin vermemek…
Ve sonrasında ortak bir mücadele…
Ama siz bu konuda hiçbir adım atmayıp kendinizi tek yetkili görüp, ilgili devletin egemenlik haklarını yok sayarak herhangi bir müdahalede bulunursanız ki bunun tek anlamı…
Türkiye’nin Ortadoğu yangınının içine atıldığıdır ki sonu karanlıktır…
Değilse…
Yapacağınız ilk adım, Suriye ve İran ve Irak’la yakınlaşmak olmalıdır ki, gerisi hikâyedir…