2006 yılının 17 Mayısında Danıştay’a saldırı olmuş2.Daire üyesi Hakim Mustafa Yücel ÖZBİLGİN öldürülmüş…
Aralarında Daire Başkanı Mustafa BİRDEN’in de bulunduğu 4 üye ise yaralanmıştı.
Olayın sonucunda zanlı Alparslan ARSLAN kaçmaya çalışırken yakalanmıştı yakalanmasına ama anlaşılan iş onunla bitmeyecekti…
Çünkü
O dönemin başbakan yardımcısı Mehmet Ali ŞAHİN TBMM’de yaptığı açıklamayla işin bitmediğini…
Tam tersine yeni başladığını…
“Sürprizlere hazır olun” mesajıyla verecekti.
Devamında emniyet ve mit yetkililerinden brifing alan dönemin Başbakan Yardımcısı ve Terörle Mücadele Yüksek Kurumu Başkanı Abdullah GÜL’ün “Bana anlattıklarınızı savcıya da anlatın” demesi üzerine konuya uygun savcıaranmaya başlandı
Birçok savcı üzerinde tartışılacaktı ama en sonunda Zekeriya ÖZ’ de karar kılınacaktı…
Sonrası malum…
Önce 20 Mayıs 2006 tarihinde Kıbrıs KahramanıMuzaffer TEKİN tutuklanacaktı…
Onun ardından da
12 Haziran 2007 tarihinde Ümraniye’ de bir gecekondu da 27 el bombası ele geçirilecekti…
Düğmeye basılmıştı bir kere ve devamı da gelecekti…
Hem operasyonun adının bile Ergenekon olması,amacın ulus devlete yönelik olduğunun izlerini daha ilk günden vermiyor muydu?
Ve bir biri ardına devam eden dalgaların sonucunda yüzlerce…
Aydın…
Yazar…
Siyasetçi…
İş adamı tutuklandı.
Kimler yoktu ki…
İş adamı ve Ergenekon’un kasası denilen Kuddusi OKKIR’ı mı ararsınız…
İlhan SELÇUK’u mu?
Türkan SAYLAN’ı mı?
Kısacası o günlerde aralarında Şener ERUYGUR ‘da olmak üzere Doğu PERİNÇEK’ten, Hurşit TOLON’a kadar Ülkemizde öne çıkan yüzlerce asker, aydın ve siyasetçi bu çemberden geçirilmişti…
Peki tamam…
Onlarca operasyon, yüzlerce tutuklu oldu ama neden?
Bu gün adına kumpas falan deniliyor ya…
Kimse şunu sormuyor…
Bu kumpas neden kurulmuştu?
Hedef neydi?
Neler gerçekleştirildi?
Aslında tüm bunların bir tane amacı vardı…
Sahipsiz bırakarak Ulus devleti yıkmak…
O günleri şöyle bir aklınıza getirin…
Tüm yandaş medya ulusalcılığı hedef alıp askeri vesayet vurgusu yapmıyorlar mıydı?
İşte olay tam da buydu.
Hani bu gün valiler, kaymakamlar TSK’ ya operasyon izni vermiyor gibisinden sıkça yakınıyorduk ya…
Kurgunun tümü bunun içindi.
Askeri; darbesi, suikastçı gösterip halkın gözünden düşürerek sivil otoritenin emri altına almak…
Sonra…
Olan şu…
2008’lerden bu bu yana orduya operasyon izni verilmeyip PKK’nın güçlendirilmesinin bedelini bu gün milletçe ödemiyor muyuz?
Yani eğer suçlu aranacaksa diyorum…
Sadece kaçan savcılar değil…
O yıllarda askeri baskı altına almak için yalan haber yazan gazeteciler…
Buna dayanarak askerin elini kolunu bağlamak için yasa çıkaran siyasiler de en az onlar kadar sorumludur…
Yani hesap sorulacaksa en baştan başlayalım…
Gerisi gelecektir…
|